Köşe Yazıları
Arap Baharı
Arap Baharı, Kuzey Afrika ülkeleri ve Ortadoğu ülkelerinde gerçekleşen devrimlere verilen isimdir.
Bu ülkelerde yapılan devrimlerin bahar diye adlandırmasının nedeni, asırlardır devam eden Arap
ülkelerindeki diktatör rejimlere karşı halkın isyan etmesidir.
Buradaki halk isyanlarının temelinde diktatör rejimleriyle birlikte işsizlik, enflasyon, siyasi yozlaşma, ifade özgürlüğü ve yaşam koşullarının kötü olmasıdır. Ayrıca adalet anlayışının kaybolmasıyla insan haysiyetinin hiçe sayılması da önemli bir unsurdur.
Emperyalizmin Neoliberalist ekonomik ve politik uygulamasında global sermayeye kapalı, Ortadoğu
ülkeleri Arap Baharı adı altında iç savaş ve kaosa sürüklenmiştir. Likiditeye dayalı 3 ekonomik
bunalımdaki Emperyalist ülke sermayesinin yeni piyasa arayışında; zengin yer altı kaynaklara (petrol )
sahip ve enerji ihraç eden ülkeler olmuştur.
Bu ülkeler, ulus devlet anlayışına; yabancı global sermayenin, serbest ekonomideki dolaşımına kapalı ekonomik bir anlayış yapısına sahiptir.
Büyümekte olan tröst firmaların yeni piyasa arayışı , globalleşen Dünyada’ ki serbest piyasa
ekonomisine kapalı bu ülkelere mal ihracı bu durumun oluşmasına önemli bir nedendir.
Emperyalist sermayenin kontrolü dışında olan bu ulus devletler ( Tunus, Cezayir, Mısır, Libya
Yemen, Suriye) , ekonomik bunalımdaki dış ticaret açığının yüksek değerlere ulaşan ABD, İngiltere,
Fransa, İtalya ve İsrail gibi ülkelerin iştahını kabartmaktadır.
Arap baharının uygulanacağı bu ülkelerde, Demokrasi’den uzak yönetim anlayışı olan diktatöryel , burjuvazi bir yönetim şeklinin olduğu söylenebilir.
Arap Baharı adı altında özgürleştirme, demokrasi ihracıyla önce Kuzey Afrika ve sonra Ortadoğu iç
savaş ile kaosa sürüklenmiştir. Kaosun, iç savaşa dönüştürülme sürecinde ulus devlet anlayışına sahip,
S.S.C.B’ nin 80 sonrası milliyetçilik argümanıyla yıkılması mantığı , Müslüman ülkelerde de milliyet,
din, mezhep ayrımcılığı kullanılarak iç çatışmaya , halk isyanına dönüştürülmesi uygulanmıştır.
Ayrıca ekonomik olarak sınıfsal bir grubun aşırı zenginleşmesi halkın fakirleşmesine , işsizliğe neden
olmuştur.
Bugün Arap Baharı adı altında iç savaş yaşanan ülkelere baktığımızda; Libya’da, Yemen’ de,
Suriye’de iç savaş, yönetimsel kriz devam etmektedir.
Tunus ve Cezayir’de de hükumetin ekonomik açıdan sıkıntıları, yönetimsel sorunları ve istifalar devam etmektedir. Arap Baharı altında yapılan bu halk isyanları, bu ülkeleri daha çok siyasi, ekonomik bunalımların yaşandığı ve günümüzde de devam eden krizlere sürüklemiştir. Kuzey Yarım Kürede , Yaz mevsimi
yaklaşmakta olsa da bu ülkelerde Arap Bahar’ı adı altında her mevsim Kış ayının olduğu kaotik
sürecin yaşandığı ülkeler haline gelmiştir.
Ve son olarak savaşta kazanan millet olmaz ; geriye dönüp baktığımızda yıkılmış şehirler , ekonomi , yok olmuş bir habitat , ölüm , göz yaşı ve insanlıktır .