22 Ayda Yazılan Başarı Hikayesi
Genç yaşına rağmen, 12 şirket kuran ve dünyanın 32 noktasında iş yapan Ci Group’un Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Aktaş, 22 aya sığdırdığı başarı hikayesini bizlerle paylaştı. Bucaspor ve Tire 1922 Spor kulüplerinin başkanlığını da yapan Cihan Aktaş, iş yaşamındaki başarıyı spor kulüplerinde de yakalamak için emin adımlarla ilerliyor.
Herkesin bir hikayesi vardır. Cihan Aktaş’ın hikayesi nedir?
Diyarbakır doğumluyum. 2 yaşından bu yana İzmir’de yaşıyorum. 3 kız kardeşim var. Babam iyi bir sanayiciydi. Deri sektöründe çok başarılıydı. Benim iş hayatıma da inanılmaz katlıları oldu. Onun başarılarını örnek aldım.
İş adamı kimliğinizin çocukluktan kanınıza işlendiğini söyleyebilir miyiz?
Çocukluğumdan beri kırktan fazla iş yaptım. 2006 yılında babamla 38 milyon dolar borcu olan Famarit adında bir firmayı devraldık. O zaman Myvia’nın bulunduğu yerdeydi. Doğru ekip oluşturduk ve üstün performans göstererek borcu olan firmayı kar elde eden bir fabrikaya dönüştürdük. Bu yükselişin dikkat çekmesiyle önce FÖTO’nun İzmir İmamı, ardından Diyarbakır İmamı onlara katılmam için geldiler. Onları kabul etmeyişim hayatımın 10 yılına mal oldu. 22 yaşındayken cezaevine girdim.
Bu süreci anlatabilir misiniz?
Benimle görüşmek isteyen biri zorla fabrikaya girmeye çalışınca güvenlikle aralarında tartışma başlıyor. Ben de olay büyümesin diye yanlarına gittiğimde adam üzerime gelince güvenlik vurdu. Ölümle sonuçlanmadı ama adam ifadesinde benim vurduğumu söyledi. Cezaevine böyle bir kumpasla girdim. 10 yıl cezaevinde kaldım ama hedeflerime ulaşmak için orada çalışmalarımı sürdürdüm.
10 yıllık süreçte neler yaptınız?
Cezaevinde iki lisans, iki de yüksek lisans yaptım. Kapalıdan açık cezaevine geçtiğimde örgün eğitime gittim ve ders günlerimin hepsini okulda geçirdim. Sabah okula gittim, akşam cezaevine. Bu süreçte, hedeflerimi uygulamak için kendimi hazırladım. Bu kadar büyük bir sistemi yönetebilecek bilgiye ve beceriye sahip olmam gerekiyordu. Lisans eğitimimi işletme ve çalışma ekonomisi, yüksek lisanslarımı ise işletme anabilim dalı ve tarım ekonomisi üzerine aldım. 22 ay önce cezaevinden çıktım ve şu anda 12 şirketin sahibiyim. Bunlardan sadece bir tanesi dünyanın 32 noktasında iş yapıyor. Molly Malone’s Türkiye’nin sekiz noktasında var. Birisi de Park 414 AVM. Çarşı konseptiyle inşa edilen yapı şirketlerinin arasında Park 414 AVM olarak en iyisiyiz.
Başarınızın sırrı nedir?
En büyük özelliğim doğru insanları bir araya getirmek. Ben bu özelliği cezaevinde kazandım. Ayrıca yaptığımız tüm işler ekip işi. Hiçbirini tek başıma yapmadım. Ortaklarım yok ama çalışma arkadaşlarım var. Biz şirketimizde aile gibiyiz. Önemli olan bu. Herkesin çalışırken mutlu olması gerekiyor. Rusya’dan Çin’e kadar olan hatta iş ilişkilerim çok iyi durumda. Oralarda benim gibi iş yapan birine rastlamamışlar. Gittiğim yerlere iş bitirmek için gidiyorum. Başarımın sırlarından biri de hızlı hareket etmek. Aslında ne iş yaptığının bir önemi yok. İş yapmayı bilmek gerekiyor.
Ülkemiz aslında büyük bir ekonomik krizde ve sektörler zor zamanlar geçiriyor. Sizin bu sürece karşı bir önleminiz oldu mu?
Ekonomik krizler beklenmedik bir anda, aniden gelmiyor. En önemli özelliklerimden biri kriz anlarını yönetebilmek. Bu yüzden ülkemizde krizden etkilenmedik. İnşaat sektörünün krize girdiğini fark ettiğim anda son inşaatımı yaptım ve diğer projeleri askıya aldım. Bir işin askıya alınması gerekiyorsa buna çok hızlı karar veriyorum. Hangi sektör daha aktif ise oraya yoğunlaşıyorum. Şu anda ülkemiz ciddi bir sıkıntıda ve bunun artacağını düşüyorum. Bizim en büyük avantajımız, yatırım yaptığımız alanların sadece ülkeyle sınırlı olmaması. Dünyanın 32 ülkesiyle iş yapıyoruz.
12 şirketiniz var ve ortağınız yok. Bu yoğunluğun altından nasıl kalkıyorsunuz?
En büyük avantajlarımdan biri de kız kardeşlerim iyi yetişmiş olması. Tüm işletmelerimin muhasebesi ortanca kardeşimdedir. Hem finans planlamasını hem de muhasebe kontrolünü yapar. Finansal anlamda kardeşimin sağlamcı karakteri ve özveriyle çalışması benim hızla yol almamı sağladı.
Bucaspor ve Tire 1922 Spor Kulüplerinin Başkanısınız. İş hayatınızdaki başarı spora da yansıyacak mı?
Her iş adamının, iş hayatındaki yoğunluktan biraz uzaklaşması için icra ettiği bir hobi vardır. Kendimi dinlendirdiğim alan ise spor. Bucaspor borç içindeyken kulübün başkanlığına getirildim. Hala kulüpte tartışmalar yaşanıyor ama ben kararlı bir şekilde emin adımlarla kulübü başarıya taşıyacağım.