Köşe Yazıları

GÜNEŞ LONDRA’YA ÇOK YAKIŞIYOR

Sonunda Londra’ya yaz geldi. Ne kadar sürer bilinmez ama herkes bu güzelliğin keyfini çıkarıyor bol bol.

Günlerdir bu hafta konuşuluyor. Hava çok güzel olacak, çok sıcak olacak, Tenerife’den, İspanya’dan daha da sıcak olacak söylentileri dolaşıp duruyor muhabbet aralarında, hatta televizyonda, haberlerde.Ama söyle bir gerçek var ki güneş Londra’ya çok yakışıyor. Masmavi gökyüzü ve güneşin ışıltısı eşliğinde St Paul’s Katedrali, Big Ben, en sevdiğim tarihi bina Tower Bridge, birbirinden güzel parklar ve daha niceleri en güzel pozlarını veriyor.İlk geldiğim yıllarda çok şaşırmıştım parklarda şezlonglar gördüğümde, kahverengi bulanık Thames nehrinde yüzenleri, hele de bikini ve mayoları ile çimenlere havlularını serip güneşlenenleri görünce hepten yok artık daha neler demiştim.Ama tabi ki Londra’da uzun yıllar yaşandıktan sonra bunun ne kadar normal ve olması gereken ve kaçırılmaması gereken şeylerden birisi olduğunu anladım. Çünkü Londra’da yaz bazen bir gün, bazen bir hafta olabiliyor, eh bazen de toplamda 1 ayı bulabiliyor. O yüzden anı değerlendirmek gerekiyor.

Şimdi bu da ne demek diyeceksiniz tabi anlıyorum sizi. Dünyanın bir çok ülkesinde ve başta Türkiye’de olmak üzere, yaz dendiğinde hemen aklımıza sıcak hava, bulutsuz masmavi gökyüzü, deniz-kum-güneş gelir. Ama Londra’da daha doğrusu tüm Britanya’da yani İngiltere, İskoçya, Galler ve İrlanda’da bu pek böyle değil.Yaz aylarının o güzel sıcacık, bazen de kavuran sıcağını Nisan ya da Mayıs ayında yaşayabilir, en sıcak aylar olan Temmuz ya da Ağustos’ta soğuktan dişleriniz birbirine çarpacak şekilde titreyebilirsiniz. Hiç belli olmaz. Hatta bir kaç mevsimi aynı günde de yaşayabilme olasılığınız oldukça yüksek.Türkiye’de yaşarken hava durumunu hiç dinlemezdim bile. Bilirdim ki yaz ayındayız ve hava sıcak olacak. Sadece yağmur yağacak mı diye merak ederdim bazen o kadar. Ama yağmur bile yağsa hava sıcak olurdu. Yaz yağmuru hızlıca, kara bulutlarla, şimşekler ve gök gürültüleri ile birlikte gelir, bardaktan boşanırcasına yağar, hızını öfkesini aldıktan sonra da yerini illaki o güzelim güneşe bırakırdı. Islandıysanız bile hemen kururdunuz. Ama bu buralarda biraz farklı.

Hava bulutlu ve yağışlı ise bakmayın hava durumu raporunun 22-23 derece dediğine. Siz yanınıza hırkanızı, yağmurluğunuzu almayı unutmayın. Tabi arada güneş, bir 5 dakika kadar bile olsa bulutların arasından çıkıp 22-23 dereceye ulaşıp sizi ısıtabilir de. Aman bulutların arasına girmeden yakalayın bu şansı. Ve yanınıza güneş gözlüğünüzü de almayı ihmal etmeyin.Gerçi unutsanız fa bir çok mağaza, özellikle turistik mağazalarda yaz kış demeden şemsiye, şapka, güneş gözlüğü, hatta eldiven bile bulabilirsiniz.Eğer siz de yaz tatilinde İngiltere’ye tatile gelmeye hazırlanıyorsanız; yanınıza şemsiye, yağmurluk, hırka, güneş gözlüğü ve de bikini almayı unutmayın.Ben izninizle bu güzel havanın tadını çok sevdiğim Aperol Spritz’imi yudumlayarak çıkarmaya devam edeyim ve eskilerden bir hava raporu sunucusunun dediği gibi hava nasıl olursa olsun sizin havanız güzel olsun diyerek sözlerime son vereyim.

Daha Fazla Göster

İlkgül Karaca

Gazeteci / Yönetici

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı