Özel Eğitimden Korkma Geç Kalmaktan Kork!..

Özel Eğitim Uzmanı Psikolog Özgü Ertul ile ülkemizde farklı gelişim gösteren bireylerle ailelerin sorunlarını konuştuk. Çok fazla bilinmeyen buna karşılık toplumumuzun kanayan bir yarası olan özel bireyler ile ailelerin yaşadıkları soruları biz sorduk Ertul içtenlikle cevaplandırdı.
Özel Eğitim nedir ve kimler faydalanır? Özel Eğitim nasıl ve nerelerde verilir? Özel Eğitim ne zaman son bulur? Özel gereksinimli bireylere sahip olan ailelerin hayatı nasıl etkilenir? Toplumumuz engelliliğe nasıl yaklaşıyor engellilik ise toplumu nasıl etkiliyor? gibi hepimizin çok merak ettiği konuları Özel Eğitim uzmanı ve Psikolog Özgü Ertul’la konuştuk. Toplumun yüzde 14’ünün özel birey olarak kabul edildiği ülkemizde bu alanda yaşananlar çok fazla bilinmiyor. Buna karşılık özel bireylerin hayatlarını nasıl sürdürdükleri eğitimleri, rehabilite programları gibi konular pek çoğumuzun hayatının dışında gibi görünür. Oysa kendimize çok uzak gördüğümüz engelli hayatlar ufak bir kazayla bile kapımızı çalabilir. Elbette ki kazalar, hastalıklar, engeller hayatlarımızda olmasın. Bu ay toplumun belli bir kesimini etkileyen özel eğitim ve özel bireylerle ilgili merak edilen çok önemli konuları uzmanımızla konuştuk. Her konuda olduğu gibi sorunu kabullenmek ve çözüm arayışına girmek en önemli adımdır diyen Özgü Ertul ile sizleri baş başa bırakıyoruz:
– Özel Eğitim ne demek?
Özel Eğitim ihtiyacı duyan bireyler akranlarından zihinsel ve fiziksel alanlarda farklı gelişim özellikleri gösterirler. Akranlarına göre daha farklı materyalle, eğitim ortamlarına ve uzmanlara ihtiyaç duyan bireylere verilen eğitimin adıdır.
-Türkiye’de özel eğitim ihtiyacı olan birey sayısı çok mu?
Toplumun yaklaşık yüzde 14’ü Özel Bireylerden oluşuyor. Bunun içinde zihinsel, ortopedik, işitme- görme ve konuşma engelliler ile otizmli bireyler bulunmaktadır.
-Peki ruhsal bozukluğu olanlar da toplumda bu grubun içinde mi?
Ruhsal problemler ayrı bir grup. Özel eğitim, ruhsal bozukluğu olan bireyleri içermez. Şizofren, paranoid kişilik bozukluğu, madde bağımlıları, travmatik stres bozukluğu, anti sosyal kişilik bozukluğu, gibi rahatsızlıkları olan çocuklarla bireyleri genellikle özel eğitim kapsamına almıyoruz. Bu bölüm tamamen ruh sağlığı hekimlerine ait bir alan.
– Çünkü toplumda ruhsal bozukluğu olanlarla özel eğitim alanlar arasındaki fark bilinmiyor. O halde Özel eğitimden kimler faydalanıyor?
Özel gereksinimi olan çocuklar eğitim ve öğretimde engel türlerine göre problem yaşar. Kimisi doğuştan kimisi de sonradan hastalık ya da kaza gibi nedenlerle engelli birey haline gelebilir. Sağlık kuruluşlarından zihinsel gerilik, otizm, down sendromu, spastik, işitme, görme engelli ya da özel öğrenme güçlüğü ile hiperaktivite-dikkat dağınıklığı gibi tanıları olanlara, özel gereksinimli bireyler diyoruz. Bu şekilde tanımlanan bireylere özel hazırlanmış programlarla alanında uzman kişiler tarafından eğitim, terapi ve danışmanlık hizmeti verilir.
-Söz konusu eğitim ya da danışmanlık hizmetleri ne kadar sürüyor?
Bireyin ihtiyacı olduğu sürece devam etmektedir. Ancak bireyin yaş dönemlerine göre aldığı özel eğitim ile danışmanlığın şekli değişir. Sağlıklı akranlarında olduğu gibi yaşıyla birlikte aldığı eğitimin de niteliği çeşitlendirilir. Örneğin: 0-7 yaş arası çocuklara erken çocukluk eğitimi verilirken, aynı birey yaşı büyüyüp ergenlik dönemine girdiğinde de kendi kapasitesine göre meslek edindirme, bağımsız yaşam gibi konularda eğitim alır.
-Özel bireylerin hepsine aynı eğitim mi veriliyor?
Milli Eğitim’in normal müfredatında olduğu gibi özel eğitimde standart programlar uygulanamıyor. Her bireyin düzeyine uygun özel eğitim programları hazırlanıyor. Otizmli bir çocukla, dikkat eksikliği olan bir çocuğa aynı eğitim verilmez. Çünkü rahatsızlıkları gibi öğrenme özellikleri de farklıdır.
-Özel Eğitim pahalı mı? Türkiye’de bu eğitim nasıl sağlanıyor?
Türkiye’de yönetmelikler ve uygulamalar dünyada gelişmiş ülkelerle neredeyse aynı seviyede ilerliyor. Pahalı bir eğitim olduğunu kabul etmeliyiz. Ülkelerin refah seviyesi arttıkça özel eğitim hizmetlerinin kalitesi de yükselir. Türkiye’de çocuk tanılandığı andan itibaren kendisine uygun eğitim öğretim ortamlarına yerleştirilir. Gerek özel sektörden gerekse devlet kurumlarından bireyler bu özel eğitim hizmetlerinden faydalanır. Yeter ki aile çocuğunun farklı gelişim özellikleri gösterdiğini erken fark etsin ve kabullenerek çözüm arayışına girsin.
-Toplumun özel bireylere ve ailelerine yaklaşımı nasıl?
Toplumun yüzde 14’ünü oluşturan bu kesimi tanıma ve kabullenme henüz istenilen düzeyde değil. Acımayla hoşgörüyü karıştırıyoruz. İki uç duyguyu yaşıyor toplum. Ya çok acıyor ya da bulaşıcı bir hastalık gibi uzaklaşıyor. Toplumun bazen özel bireyle ailesine yaklaşımı yıpratıcı olabiliyor. Aileler sosyal hayat yalnız kalabiliyor.
Özgü Ertul’a bilgiler için teşekkür ediyoruz. Herkese sağlıklı engelsiz günler diliyoruz.
Özgü Ertul Kimdir?
Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü Zihinsel Engelliler Eğitimi Ana Bilim Dalı’ndan 2000 yılında mezun oldu. İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji alanında yüksek lisansını yaptı. Çağdaş Drama Derneği’nde Yaratıcı Drama Eğitmenliği programını tamamladı. Özel eğitim ve psikoloji alanıyla ilgili çeşitli zeka testi ve terapi eğitimleri aldı. 2006 yılında Türkiye’nin zihinsel engellilere yönelik ilk okuma yazma setini hazırladı. Özel Eğitim alanında yayınlanmış çok sayıda eğitim kitabı ile materyalleri bulunmaktadır. Bilgi Üniversitesi Çocuk Gelişimi ve Sağlığı Bölümü’nde öğretim üyeliğinin yanı sıra kendisine ait danışmanlık merkezinde çalışmalarını sürdürmektedir.
İletişim:
Tel:0212 232 82 88