Sosyal medyanın gücünü doğru kullanabiliyor muyuz?
Birçoğumuz yoğun ya da az olmak üzere sosyal medyayı kullanıyoruz. Bir kısmımız Instagramcı, bir kısmımız Facebook ya da Twittercı. Kimimiz hepsinde aktif kimimiz bazısında. Bunlara ek olarak daha birçok sosyal medya hesabını örnek verebiliriz…
Facebook ilk olarak adından da anlaşılacağı üzere tanıdığımız ama irtibatı kopardığımız kişilere ulaşma amacıyla ortaya çıktı. Eski arkadaşlar, sevgililer, akrabalar yeniden gündemimize geldi oturdu. Senelerdir görmediğimiz kişilerdeki değişimi görmek kimi zaman heyecanlandırdı kimi zaman mutlu etti hepimizi. Yeri geldi kendi hayatlarımızla kıyaslar yaptık nerden nereye geldiğini düşündüğümüz kişilerin hayatlarıyla ilgili.
Twitter daha çok haber kaynağı olarak ortaya çıktı, yeni gündemler yaratmak ve gelişmelerin takibini yapmak için var oldu bir Nev-i. Öyle ki; bir süre sonra Cumhurbaşkanı’lar, Başbakan’lar da ülkeyi ve gündemi ilgilendiren konular da tweetler atmaya başladı.
Instagram ise daha çok fotoğraf paylaşım mecrası olarak ortaya çıkıp, Facebook’un pabucunu dama attırdı. Özellikle yeni gelen nesilin Facebook’u olmasa da Instagram’ı var olur oldu.
Bence üç temel sosyal medya kanalı oldukları için bunlardan bahsettim.
Sosyal medya hayatımıza girdiğinden beri bazen kolaylaştırdı yaşamımızı, bazen olur olmaz bilgi kirliliğine boğdu, bazen de linç girişimlerine sebep oldu. Bir taraftan özgüvenimizi tavan yaptırırken bir taraftan da elimizden düşmeyen telefonlar özgürlüklerimizi kısıtlamaya başladı belki de.
Zamanla insanlar yeni kimlikler oluşturmaya başladılar sosyal medya hesaplarında. Bazı evliler bekar, yaşça büyükler genç kimliklerle ortaya attılar kendilerini.
Kişilerin ünlü ünsüz çoğu insana ulaşabilmeleri, içlerinde duydukları heves, heyecan ya da öfkeyi özgürce karşı tarafa paylaşma cesareti verdi kimi zaman. Önemli bir haber ile hurrraaaa bir güruh halinde ortak paylaşım hareketleri başladı bir süre sonra. Aynı konuda paylaşım yapmayanları duyarsız, yapanları kendilerinden sayıp taraf oluşturmaya başladılar.
Güzel ve doğru anlamda yönlendirmelere sözüm yok ancak son günlerde yaşanan birkaç olay ile ilgili şöyle düşünüyorum. Hakkında olumsuz haberler çıkan ünlü kişiler ile ilgili, haberin çıktığı an, doğruluğunun henüz ispatlanmadığı bir haber hakkında herkes haberi çıkan kişi hakkında ileri geri seviyeli seviyesiz yorumlar yapmaya başlıyor. Elbette ki paylaşılan olumsuz haberleri ben de desteklemiyorum ama bir durun arkadaş demek istiyorum. Ne biliyorsunuz ki bu denli öfke dolu linç girişimlerine başlıyorsunuz ilk saniyeden. Aklım almıyor alamıyor! Nedir bu içinizdeki birilerini linç etme isteği. Sanki aportta bekliyorsunuz da komutu duyar duymaz saldırıya geçiyor gibisiniz.
Durum böyle iken özgürlüklerin kısıtlanmasına da karşıyım sonuna kadar. Ancak elimize verilen özgürlüğü doğru kullanabilsek keşke ve biraz kendimize de batırabilsek çuvaldızı.
Lütfen kendimize yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkalarına yapmayalım. Yanlışı savunup destekleyelim demiyorum ancak haklının yanında yer almak istiyorsak da biraz olayların netleşmesini beklesek daha doğru olacak sanki.