kültür sanat

MİLLİ MÜCADELE VE ADANA…

Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı dönemlerinde Kilikya bölgesi dediğimiz aynı zamanda Karamanoğlu Devleti’nin de tarihte hüküm sürdüğü sahalarda yaşananlar, anı biyografi olarak bir kitapta toplandılar.

Milli mücadelenin isimsiz kahramanlarından Arifzade Şahap Azmi’nin anılarını torunu, gazeteci yazar Nazan Öçalır kitaplaştırdı. ArkeoPera yayınlarından çıkan kitap, bir ailenin anılarıyla Adana, Konya, Mersin, Suriye, İstanbul gibi geniş bir Osmanlı coğrafyasının bir dönemine ayna tutuyor. Arifzade Şahap Azmi’nin anılarında 1.Dünya Savaşı ile Kurtuluş Savaşı şu şekilde ileriliyor:

İstanbul Erkek Lisesi’nde Bir Ağa Çocuğu…

1914 yılında İstanbul Erkek Lisesi’nde Fransızca’yı ana dili gibi okuyup yazan Adana’nın seçkin ailelerinden Esat Efendi’nin küçük oğlu Şahap Azmi’de eğitim almaktadır. Ancak Azmi’nin bütün kaderi, babası Esat Efendi’nin meşhur Gülek Boğazı’ndan seyir halindeyken at arabasıyla düşmesi sonucu hayatını kaybetmesi, ardından da Birinci Dünya Savaşı’na Osmanlı’nın girmesiyle bambaşka bir alana kayacaktı. Esat Efendi’nin iki oğlu vardı. Mustafa Azmi, Adana’da bulunan çiftliklerin ve işlerin başında, henüz okulu yeni bitirmiş olan 18 yaşındaki küçük oğlu Şahap Azmi’de yeni başlayan savaşa asker olarak alınacaktı.

Şifre Çözücü Oldu…

Adana Bürücek Yaylasında ki çiftlik evinden seferberlik ilanıyla birlikte Şam’da yedek subay eğitimine gönderildi. Fransızca ve Arapçayı ana dili gibi konuşuyordu. Bu yüzden Osmanlı kurmayları tarafından kendisine makinalı tüfek eğitimi verildi. Komutanlarının emriyle Tümen karargâhında şifre çözücü oldu. Sonra da kendisi gibi güneyden gelen diğer Osmanlı askerleriyle birlikte Filistin-Sina cephesine makinalı tüfek bölüğü komutanı olarak gönderildi. Kanal harekatına katıldı. Sina cephesinde 19 ay İngilizlerle cephede sıcak savaşa girdi. Ayağından ve el parmağından yaralandı. Daha sonra Mersin Limanı’nın korunması için kendisine verilen görevle savaşın farklı yönü ile tanışacak, Arapçayı da çok iyi bilmesinden dolayı ordu içindeki Arapların düşmanlığını fark edecekti. Mondros Ateşkes Antlaşmasıyla Konya üzerinden Manisa’ya çekilen Osmanlı Ordusu içinde konakladıkları ilçelerde yerli halkın tepkileriyle karşılaşacaktı. Savaşı kaybeden askerleri yobazlar ilçelerine kabul etmeyecekti. Manisa’da yeni bir emirle ordudan terhis edilen yedek subaylar evlerine dönerken Arapların ve İngilizlerin türlü hakaretleriyle karşılaşacak, aynı dinden olmalarından başka Araplarla ortak bir yönü olmadığını anlayacaktı. Aynı dinden oldukları Arapların Türk askerine olan düşmanlığı ve hakaretlerini birebir yaşayacak, burada savaşın en çirkin yüzüne tanıklık edecekti.

Azmi, hayatı boyunca bir trenin açık vagonunda taşınmaları sırasında İngiliz askerlerinin işkence anlarını filme almalarını asla unutmayacaktı. Adana’nın Mondros Mütarekesi hükümlerince Fransız ve İngilizlerin işgaline uğramasının neticesinde tehcir edilen Ermenilerin kontrolüne geçmesinden habersizdi. Azmi’nin burada imdadına aile dostu yine bir başka Ermeni yetişecekti. Ermeni kontrol noktalarını Agop Efendi’nin sayesinde aşarak evine ulaşan Azmi’yi esir kentin utancı ve her gün ayrı bir olaya tanıklık ettikleri günler karşılayacaktı. Savaşı kaybetmiş Türk askerlerinden birisiydi Azmi. Adana’da ve çevresinde gün geçmiyordu ki olay olmasın. Fransızlar, sürekli halkın üzerinde baskı kurmak için yeni yasaklar getiriyorlar, uymayanları da ağır şekilde meydanlarda cezalandırıyorlardı.

Aydınları ve İleri Gelenleri Sindirme Hareketleri…

Ramazanoğullarından Kadri Beyin oğlu Tevfik Bey’de Fransızların emirlerine uymayarak silahları teslim etmemesinin cezasını da bayıltana değin kırbaçlanarak ödeyecekti. (Ramazanoğulları aynı zamanda Karamanoğulları’nın da siyasi evliliklerle akraba oldukları Türk beyliklerinden birisidir.) Silahları teslim etmediği için cezalandırılanlar arasında halkın sevdiği, saydığı din adamları ve imamlar da yer alacaktı. Hatta Adana ve çevresindeki vatansever aydınlar bilinmeyen bir yere götürülecekti. Aylar sonra 12 aydın Adanalı’dan bir haber alabileceklerdi. Suriye’de Arvad adasında Fransızlar tarafından rehine olarak tutulacaklardı. Osmanlı’nın kaybettiği savaşın utancının yanında işgalci Fransız, İngiliz ve yanlarında bulunan Ermenilerin işkenceleriyle günler Azmi gibi bütün Türkler için kabus doluydu. Nitekim 1920 yılında Azmi ve ailesi Adana’yı terk edecek, canlarını Torosların eteklerinde bulunan Bürücek yaylasındaki çiftlik evlerine atarak kurtaracaklardı. Arifzadelerin Bürücek Yaylasındaki kaç kaç günleri Kuvayi Milliye’nin örgütlenmesi ve terhis edilen yedek subaylara yeniden gizli görevler vermesiyle cephe gerisinde de sürecekti. Adana, Mersin, Konya, Niğde, Eskişehir’e değin varan bölgede bulunan büyük ikmal noktası son vuruş için hazırlanıyordu. 41. Ordu Kumandanı ve Adana Valisi Nuri Conker tarafından Arifzadelerin iki oğlu Mustafa Asım ve Şahap Azmi’ye Ermeni işgali altındaki Adana’ya dönerek Ermenilerin çalıştırdığı un fabrikalarını alıp işletmeleri ve ordunun un ile bulgur ihtiyacının sağlanabilmesi için stok yapmalarını istendi. Üretim çabaları sırasında un makineleri, Türklerden kullanmayı bilen olmadığı için Rum ve Ermenilerin defalarca sabotajına uğrayacaktı. Bunun üzerine Adana halkı tüm gücüyle bu fabrikalarda çalışacak, ikmal noktalarına un ve bulgur yetiştirecekti. Konya ve çevresi ise anılarında Hiristiyanlarla Müslümanların bir arada yaşadıkları barış kenti olarak kalacaktı. Arifzadeler’in bilinen vatan hizmeti Osmanlı ile başlayacak Kurtuluş Savaşı’nın sona ermesi, ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuyla noktalanacaktı. Şahap Azmi Öçalır’da görevini layıkıyla yerine getiren her Türk’ün mütevazılığıyla notlarına şunu düşecekti:

“Kendi evlatlarımıza ve Türk gençlerine tavsiyelerimiz: Kurtuluş savaşları gibi olaylar zuhurunda,memleketin halas ve selâmeti için yapılan teklifler arasından yapabileceğin kadarını reddetmeyerek, mevcudiyetin pahasına da olsa başarmaya çalışmanızdır. Türk büyükleri ve Türk’ün çok büyük Allah’ı Türk çocuklarından ancak böyle hizmetler bekler.”

Şahap Azmi Öçalır

Yazar Yorum : Nurten ERTUL

Etiketler
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı