Aşşşşkkk! Telaffuzu bile içimizi titreten kelime. Yaşayanı bir pişman yaşamayanı bin pişman eden duygu…
…
Bahar gelirken mevsimsel ya da hormonsal değişikliklerden olacak ki akıllarımıza düşmeye başlayan ilk his. Yani yalnız olduğum dönemlerde en azından benim için öyle:)
…
Siz hiç âşık oldunuz mu bilemem ama ben çokça âşık olanlardanım. Hatta âşık olmaya âşık olanlardanım belki de. Ben bu kadar aşk taraftarıyken, aşka hiç inanmayan insanlar da var elbette ki. Onları gözlemlediğimde hep aynı cevapla karşılaşıyorum. Fazlasıyla kontrollü hayat yaşıyorlar hepsi de. Ancak aşk kontrolü sevmez. Serbest bırakabilmelisin duygularını ki aşk yaşayabilesin. Doğru ya da yanlış da önemli değildir aşk için. O ya vardır ya da yoktur. Ondan korkarsan senden kaçar, korkmazsan da cayır cayır yakar. Cesareti olana uğrar ve yeşertir. Cesareti olmayanı da kurumuş çiçeğe döndürür.
…
Biz kadınlar özellikle yetiştiriliş tarzımızdan dolayı hep doğru kişiyi bekleriz gerçek bir ilişki yaşamak için. Halbuki doğru kişi diye bir şey olmadığını evlenip ayrıldıktan sonra öğrendim ben. Hepimiz aslında bizim için doğru zaman geldiğinde, kendisine doğru davrandığımız kişiyi doğru kişi olarak tanımlıyoruz. Biz doğru olduğumuz için karşımızdaki de doğru davranışlar sergiliyor. Olay bu kadar basit. Kendisini özel hissettirdiğin insan, senin için özel insan oluyor ve biranda ilişkinin içinde buluyorsun kendini. Her şeyde olduğu gibi etki tepki, yaydığın enerji aldığın enerji denklemi aslında.
…
Mevzu derin olunca konudan sapmadan edemiyorum. İlişki için ne yazdıysam hiçbirinin hükmü yok konu aşk olunca. Yaşaması güzel olduğu kadar taşıması ağır bir duygu “aşk”.
…
Okuduğunuz yazıda kaç tane aşk yazdığını tahmin edenlerin anlatılmaz yaşanır bir aşk yaşaması dileklerimle;)
