Genel

Macron, insandan korkuyor | E Haber Ajansı

Memur-Sen
Osmaniye İl Temsilci Mahmut Kahraman Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un küresel
emperyalist odaklara yardakçılık yapan, korku çemberi sımsıkı sarıldığını
söyledi.

Memur-Sen
Osmaniye İl temsilciliğinde düzenlenen basın toplantısında açıklamada bulunan
Kahraman  Fransa Cumhurbaşkanı Macron’u
seslenerek “insanlığın inançlarını hedef almak özgürlük değil, küstahlıktır”
dedi.

Memur-Sen
Osmaniye İl Temsilci Mahmut Kahraman  “Sömürgenin
merkezlerinden olan Fransa Cumhurbaşkanı EmanuelMacron,
son birkaç zamandır cinnete esir politikalarına bir yenisini ekleyerek,
insanlığa rahmet olarak gönderilen, hatem-ül enbiya Hz. Muhammed Mustafa’ya
ilişkin sözde karikatürlere fikir özgürlüğü adına sahip çıkması ve Müslümanları
aşağılamasını tel’in etmek için burada toplandık.

Aslında
Macron, bir görüntü… Avrupa’da birçok ülkede bir cinnet hali yaşanıyor… Yabancı
düşmanlığı, ırkçılık ve İslamofobi, o meşhur Avrupa aklını esir almış,
çoğulculuk söylemlerinin sırçası dökülmüş ve nihayet aşırı sağ siyasetin
ürettiği politikalar siyaseti belirler hale gelmiştir.

Almanya’da
cami baskını, Hollanda’da GertWilders’interör ve şiddet içerenkonuşmaları ve
nihayet Macron’un, ifade hürriyeti arkasına sığınarak, İslam’a ve peygamberine
saldıran unsurlara sahip çıkması cinnetin boyutlarını göstermektedir. Burada
bir parantezle bir başka tepkimizi de özellikle ifade edelim. Kutsal emanetlerimizin
mekanı olmakla yetinip, kutsala sahip çıkmayı beceremeyen Suudi Arabistan
yönetimini ve onunla aynıkulvarda bulunmaya teşne Birleşik Arap Emirliklerini
de tarih ve bizler not ediyoruz. Dine ve Kutlu Nebi’ye dönük  hakaret faillerinin kuyruğuna takılan
ülkelerin ve yöneticilerin, emperyalist taşeronluğu ve  kapitalistlerin sömürü baronluğu sıfatlarının
sona ermesinin de yakın olduğuna inanıyoruz. 
Hemen belirtelim ki; insanlığın inançlarını hedef almak özgürlük değil,
küstahlıktır” dedi.

Macron’un
Fransa’nın kirli siyasetine malzeme aradığını kaydeden İl Başkanı Kahraman “Avrupa’daki
kimi siyasetçilerde olduğu gibi Macron da kirli siyasetine malzeme aramaktadır.
Macron’un, sözde ifade özgürlüğü adı altında doğrudan insanların inançlarına
saldıran ve neresinden bakarsanız bakın kin, nefret ve terörle şekillenmiş
zihinler tarafından çizilmiş karikatürlere sahip çıkarak, teröre ve kine ortak
olmaktadır.

Bu
bir akıl yitimidir. Evet… EmanuelMacron, siyaseten yaşadığı krizi örtmek için
özellikle yabancı düşmanı ve ırkçı aşırı sağ siyasetin söylemlerini kullanması,
kendi ülkesinin milletvekili tarafından dahi “bu ülke aklını mı yitirdi”
şeklinde eleştirilmiştir.

Son
birkaç aydır, ısrarla İslam ve Müslümanlar üzerinden güç devşirmeye çalışan,
deyim yerindeyse, aklını yitirmiş küresel emperyalist odaklara yardakçılık
yapan Macron’u korku çemberi sımsıkı sarmış durumda…

Macron,
insandan korkuyor. Macron, adaletten korkuyor. Hülasa, Macron, İslam’dan
korkuyor.  Son birkaç yüzyılda bütün
insanlık öğrendi ki; özgürlük Batı’da slogandır. Batı iki değerden korkmaktadır
aziz dostlar; adil dünyadan ve özgür insandan.

İslam
da tam da bunu vaat etmektedir.   Bütün
insan hakları aktivisti örgütlerden, kişilerden, emek hareketlerine yön veren
kuruluşlardan, kişilerden beklentimiz, çağrımız şudur:

Özgürlük
insanın, dünya insanlığın ikametgâhıdır. Renkleri, fikirleri ve inançları;
hakaret etme, küçük görme, şiddeti çağırma aracı yapan, kendi kirli oyunları
için saklama tezgâhları oluşturan, siyasi kimlikleri, ideolojik örgütlere ve emperyalist
devletlere birlikte cevap vermeli, onlara yenilgiyi birlikte tattırmalıyız”
şeklinde konuştu.

“İnanca
ve değerlere savaş açanlara, kutsallarımıza hakaret edenlere karşı dayanışmayı
güçlendireceğiz ve birlikte mücadele edeceğiz” Memur-Sen İl Başkanı Mahmut
Kahraman “ İnancımız, farklı olabilir. Fikirlerimiz karşıt görünebilir. Ama çok
temel bir ortaklığımız var; biz insanız ve dünyada birlikte yaşıyoruz. Hiç
kimse, hiç kimsenin dinine, hükümlerine ve kutsallarına hakaret etme, onları
yok etme hakkına sahip değildir ve olamayacaktır.

Biz insanız,
elbette inanacağız.  Biz insanız, elbette
insan onurunu savunacağız. Biz insanız, en kesin şekilde söylüyorum ki inancımızı
ve değerlerimizi koruyacağız. İnanca ve değerlere savaş açanlara,
kutsallarımıza hakaret edenlere karşı dayanışmayı güçlendireceğizve birlikte
mücadele edeceğiz.

Tam
da bu noktada belirtmek isteriz ki; EmmanuelMacron ve diğerlerinin aslında neyi
gizlediğin, kimi kolladığının iyi bilinmesi gerekiyor.   Dünya’nın
imkânlarını, insanların inançlarını çalanlaryani Macron gibiler, inanca ve
kutsallara hakaretle yenilgilerini gizlemeye, yok oluşlarını geciktirmeye,
kirli düzenlerini devam ettirmeye yönelik tetikçi konumlarını devam
ettiriyorlar.

Bizim
gözümüzde Macron ve benzerleri emperyalistlerin amelesi, kapitalistlerin,
finans baronlarının hademesidir.  Güzel
ahlak için gönderilmiş Hz. Resulü hakaretlerine konu eden zihniyet, dünya
üzerinden silinmeye mahkûmdur. Biz buradan bir konunun altını kalın çizgiyle
çizmek istiyoruz…

Bütün
dünya duysun ki;  bizim için Hz. İsa da Hz.
Musa da hülasa,  Hz. Adem’denHatemül
Enbiya Hz. Muhammed’e bütün peygamberler kutsaldır, haktır, sataşmadan dahi
muaftır. Çünkü onlar, insana onuru ikram, insanlığa felahı imkân haline
getirmek için yaşadılar, yaşattılar ve hakikati, doğruyu yaydılar.

Dolayısıyla
biz, neye inandığına bakmaksınız, yüce Allah’ın yarattığı bütün insanları “yaradılanı
sev yaradandan ötürü” düsturuyla sever, hakikatin ışığı sönmesin, refah
sömürülmesin, felah engellenmesin diyerek de hilkati garibenin yani Macron
gibilerin karşısından mücadele etmeyi hem düstur hem onur sayarız.

Evet,
emperyalist stratejilerden tevarüs ettirdikleri taktiklerle sinir uçlarına
dönük tehdit üretiyorlar bugün.  Bu tezgâh
temelde, İslam’ı ya da insanı önemsemeyen, hayatı dünyayı ve iktisadı kendi
tekelinde gören emperyalist tapınağın, kapitalist şövalyelerinin unvanlarını, imkânlarını
ve düzenlerini kaybetmeme feryadından başka bir şey değildir.

Aslında
yaşanan bir yok oluş cinnetidir.  Ve görünen
o ki, Macron, mazlumlarınkanı ile semirmiş emperyalist coğrafyanın, en zayıf
ülkesinin lideri olması bakımından beyhude terör çığlıkları atmaktadır. Zira
virüs Fransa’yı esir almıştır. 

Yıkılan
ve yok olan sömürü ve onu vareden düzendir.  İcra ve inşa edecek olansa inanan özgür
insanın iradesi ve adil dünya düzeni mücadelesidir. Ve beklenen şudur ki, sefer
insana mahsus, zafer imana dairdir.  Uyanan
bu dünyayı selamlarken, gönlümüzce rahmet peygamberine salavat getiriyor ve
bütün benliğimizle, bütün güzel sözlerin insicamıyla sesleniyoruz: Ya Muhammed
seni seviyoruz. Ya Muhammed seni seviyoruz.  Ya Muhammed seni seviyoruz” dedi.

Açıklamaya
Memur-Sen Konfederasyona bağlı sendikalar destek verdi. 

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı