GAZİ MUSTAFA KEMAL’İN SUUD KRALINA YAZDIĞI MEKTUBU GERÇEK Mİ?
Bu kararında perde arkasında bazı kulüp yetkililerinin yaptığı açıklama ile maça çıkmama gerekçesi olarak Atatürk’lü forma giyilmesine ve İstiklal Marşı okunmasına izin verilmemesi olduğu belirtildi.
Tabi ki bu durum tarihe kaydedildi. Söylenenler yaşananlar tabi ki iyice değerlendirilecek ve gerçekler illa ki gün ışığına çıkacaktır.
Beni burada üzerinde duracağım asıl konu maça çıkılmama kararının hemen ardından X (eski adıyla twitter’da) ‘te bir mektup birden trend oldu. Olayın hemen ardından sosyal medyaya bir mektup servis edildi ve yazıldığı varsayılan o mektup birden ülkemizde hemen hemen büyük bir kesim tarafından kendi sayfalarında paylaşıldı bu paylaşım her kesimden insan tarafından yapıldı. İster üniversite hocası ister öğretmen ister doktor ister avukat isterse okuma yazma ile hiç alakası olmayanlarca yapıldı.
Bu mektub’un Gazi Mustafa Kemal tarafından Suud Kralına yazıldığı iddası yer almaktaydı.
Neydi mektubun içeriği;
İddianın dayanağını bir görsel oluşturuyordu. Söz konusu görselde, “O mezarın tek taşına dokunursan Kurtuluş Savaşı’nı bırakır ordularımla aşağı inerim” yazıyordu.
Bu iddia geçmişten bugüne bu görselle birlikte sosyal medya platformlarında yoğun olarak paylaşılmaktadır.
İddia sosyal medyada sürekli etkileşim oluşturduğu maç gecesi etkileşimin ünlü ünsüz herkesi bir araya getirdiğine şahitlik ettik.
Çok sayıda sosyal medya kullanıcısı, Mustafa Kemal Atatürk’e ait olduğu iddia edilen mektubu X (eski adıyla Twitter) hesabı üzerinden takipçilerine servis etti.
Evet değerli okurlarım Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Suud kralına yazdığı iddia edilen mektup (kimi paylaşımlara göre telgraf) fotoğrafı, internette sıklıkla dolaşıma sokulmaktadır. Bir tarihçi olarak bu durum beni rahatsız etti.
Çünkü gerçekten böyle bir mektup var mı, yada bu mektup gerçek mi?
İşte bu soruları cevaplandırmamız gerekmekte.
Bir çok Tarihçi bu konu ile ilgili doğru bilgilerin ne olduğunu dile getirse de mektup dönem dönem güncelleştirilip tekrar servis edilmektedir.
Şarkıcı Gülben Ergen‘in söz konusu görseli ekleyerek Instagram hesabından yaptığı paylaşımın, iddiayı daha da popüler hale getirdiği görülmektedir.
Değerli okurlar,
Böyle bir mektup yoktur asılsızdır.
Bunu söylerken şimdiden kendini sözde Atatürkçü olarak gören bazı çıkarcıların bana kızdıklarını duyar gibi oluyorum.
“Ne demek yok! Sen mi bunun kararını veriyorsun!” der gibiler.
Tabi ki karar merci ben değilim ama söz konusu Cumhuriyetimizin Kurucusu Ulu Önderimiz olduğunda onunla ilgili olan her şeyin yalansız bir şekilde gelecek nesillere aktarılmasını savunan bir tarihçiyim bu özelliğimle de gurur duyarım.
Ayrıca Araştırmacı/Tarihçi/Yazar Şener AKSU’nun yazmış olduğu “Ölüler Hakkında Dedikodu” kitabını okudukları zaman Tarih’in bilim dalı olarak aklı rehber aldığını ve çoklu belgelerle olayların aydınlatılması gerektiğini belirtir.
Bu minvalde bizde bu mektubu akıl süzgecinden geçirdiğimizde ve belgelere dayanarak incelediğimizde bahsedilen mektubun akıl ve bilimden uzak olduğunu görmekteyiz ne den mi?
Görselde tarihi gerçekliklerle örtüşmeyen detaylar var. Görsel 26 Haziran 1919 tarihli. Atatürk soyadı kullanılmış. Ordulardan, Kurtuluş Savaşı’ndan, el yazısı ve ıslak imzasıyla çekilen telgraftan bahsediliyor. Telgraf ya da mektup Suudkralına gidiyor.
Halbuki;
– 2587 sayılı kanunla Mustafa Kemal’e Atatürk soyadı 1934’te verilmiştir. Ayrıca o tarihte öyle bir imza atması mümkün değildir.
– Mustafa Kemal, görseldeki tarihten 4 gün önce, 22 Haziran 1919’da kendisinin hazırladığı Amasya Genelgesi’ni 9. Ordu Müfettişi sıfatıyla imzalamıştır.
– Genelgede Erzurum’da 10 Temmuz’da bir kongre toplanacağı yazılıdır. Genelgeden hemen sonra Mustafa Kemal Erzurum’a doğru yola çıkmıştır.
– Söz konusu tarihte ortada, o dönem de Kurtuluş Savaşı başlamamış Mustafa Kemal henüz Anadolu’ya çıkmıştır..
– Suudi Arabistan Krallığı 1932’de kuruldu. Söz konusu tarihte İngiliz işgali vardı ve Suud kralı yoktur.
– Telgraf ise el yazısının ve imzanın (faks, fotokopi gibi) alıcıya ulaştırılabildiği bir düzen değildir. İki nokta arasında kararlaştırılmış işaretler yardımıyla iletişim kurmaya dayalı, kodlama esasıyla işleyen Mors alfabesinin kullanıldığı bir düzendir.
– Görseldeki metin tarihsel gerçeklikten ve diplomatik dilden uzak.
Değerli okurlarım bizim Anadolu da güzel bir söz var derler ki; “Her gördüğün sakallıyı HACI zannetme”
Bu bağlamda bizimde hele sanal alemin hayatımıza hükmettiği bu günlerde her bilgiye doğru bilgi olarak görmeyelim. Araştıralım ondan sonra paylaşımda bulunalım. Hoşçakalın….