Geldiğimiz Nokta
Güzel ülkemde sanata ve sanatçıya emeğe verilen önem maalesef.
7 Haziran tarihinde vizyona “Sihirli Orman Yolculuk” adıyla yepyeni bir film girmişti. Günlerdir o filme odaklanmış heyecanla bekliyorduk.
Vizyona girdiği tarihin bizim için ayrı bir önemi daha vardı. Küçük kızım Zeren’in doğum günüydü. Eşim onun için çok farklı bir program yapıp doğum gününü o şekilde kutlamak istedi. Önce bir sinema keyfi yapacaktık ardından Bursa’da Kültür ve Turizm Bakanlığı 1-9 Haziran tarihleri arası “Kültür Yolu” festivali altında çocuklara özel etkinlikler düzenlemiş onlara katılıp son olarak ta Simge konseriyle doğum günü programımızı tamamlayacaktık.
“Sihirli Ormana Yolculuk” eder gibi Mustafakemalpaşa’dan Bursa’ya Kent Avm içinde yer alan Avşar Sinemasında filmimizin seansına yetişebilmek için yola koyulduk.
Bursa şehir merkezine geldiğimizde beklenmedik bir trafikle karşı karşıya kaldık. Bundan dolayı “Sihirli Ormana Yolculuk” filmimizin saat 3’teki seansına 20 dakika geciktik. Kızlarım filmi izlemek için çok heyecanlıydı. Bu film için günlerce beklemişlerdi.
Avşar sinemasına geldik maalesef bilet satış noktasında duran kimsecikler yok araya araya zar zor bir görevli bulduk.
Lütfedip geldiler.
“Sihirli Ormana Yolculuk” filmine bilet alacağımızı belirttik.
Bize filmin seansının geçtiğini belirtti. Filmi başlatamayacaklarını söylediler.
Bende yapmayın lütfen 20 dakika geçmiş, dedim.
-Zaten yeterli sayı da yok dedi.
-Nasıl yani kaç kişi olması gerekiyor bir filmi açmanız için dedim.
-Dört kişi olması gerekiyor, dedi.
-Biz dört kişiyiz o zaman, dedim.
Israrla izlemek istediğimizi belirten çabamızı ortaya koyuyoruz nafile.
Bize ben bu filmi başlatamam. İsterseniz üst bir yetkilisi varmış onunla görüşebileceğimizi söyledi.
Sevgili okurlar sanata, sanatçıya saygı kalmamış dedim yazımın başında seyirciye de saygı yok.
Neyse eşim yetkili kişiyi yine zar zor buldu ona durumu anlattı.
Sözde görevli filmi başlatmamak için bin bir türlü bahaneler uydurdu.
Eşimin ısrarlı hareketi sonucu geçen süreyi filmden keserek başlatacağını belirtti. Yani bu arada 10 dakika daha geçti. Biz filmin ilk yarım saatini izlemeden filmi başlattırmayı başardık. Bizi bir salona aldılar sanki salon değil hamam.
Klimalar çalıştırılmıyor orada filmi izlemeye başladık. 5 dakika geçmedi film siyah ekran veriyor. Ses var görüntü yok. Eşim salondan çıkıp görevliye durumu anlattı. Görevli geldi 5 dakika sonra tekrar filmi açtı. Biraz seyrettik tekrar aynı hata.
Eşim yine görevliye durumu anlattı ayrıca salonun hamam gibi olduğunu klimaları da açmalarını istedi.
Lütfettiler açılar.
Filmi yine 5 dakika sonra başlattılar ancak daha iki üç dakika izledik aynı hata.
Bu sefer biz gitmeden kendileri geldi. Bu filmde sorun olduğu bize ücret iadesi yapacaklarını belirttiler. Kibarca biz izlettirmeyeceğiz dediler.
Sevgili okurlar, Bursa kadim bir şehirdir. Tarihin her döneminde yeniliklere öncülük etmiş bir şehirdir. Kurtuluş savaşında Bursa işgal edildiğinde TBMM’si meclis kürsüsüne siyah bir örtü örtmüş ve Bursa ne zaman işgalden kurtarılırsa o örtü o zaman kaldırılır kararı almıştır. Türk milletinin gönlünde böyle bir yeri olan ve binlerce sanatçıyı yetiştiren bir şehirde bu tür olumsuzlukların yaşanması üzücü.
Zeki Müren gibi bir devi yetiştiren bu kent tarihin her döneminde sanata ve sanatçıya büyük önem vermiştir.
O yüzden ülkemizde şu anki ekonomik kriz içerisinde bin bir güçlükle çekilen bu filmlere sinema sektörünün daha büyük destek olması gerektiği inancındayım.
“Sihirli Ormana Yolculuk” filmini izleyemesek te bu güzel filmi ülkemize kazandıran tüm sanatçılarımızı ve kamera arkasında çalışan o güzel insanları ve filmin yapımcısı değerli iş insanı Taner GÜNAY’ı yürekten kutluyorum.
Sözü Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün o güzel sözüyle noktalıyorum.
“Sanatsız kalan bir milletin , hayat damarlarından biri kopmuş demektir.”
Hoşçakalın.