Öncelikle şunu belirtmek isteriz ki; söz konusu iddialar tamamen iftira, bu iddialara dayanarak yapılan haberler de tamamen yalandır.
Kızılay yılda yaklaşık 20 milyon ihtiyaç sahibine çeşitli yollarla yardım ulaştırmaktadır. Bu yollardan birisi de en yeni ve çağdaş yöntem olan alışveriş kartı dağıtımıdır. Bu kartlar anlaşmalı marketlerde, ihtiyaç sahibine ihtiyacını giderirken seçme özgürlüğü sağlamaktadır.
Kızılay, pandemi sürecinin olumsuz etkisinin azaltılması ve ardından gelen Ramazan ayında ihtiyaç sahiplerine destek olmak adına yaklaşık 330 milyon TL bütçe ayırmıştır. Bu bütçenin önemli bir kısmı da il, ilçe, mahalle ve köylerde yerel otoritelerle birlikte belirlenen ihtiyaç sahiplerine dağıtılmıştır.
İzmir’de kaybolduğu iddia edilen alışveriş kartlarına ilişkin gerçek şudur: Kızılay, İzmir’deki ihtiyaç sahiplerine, İzmirli hayırseverlerin de destekleri ile hem korona hem Ramazan sürecinde çok yoğun sosyal yardım ulaştırmış, Genel Merkez’in gönderdiği alışveriş kartlarının bir kısmı başka bir yardım çalışmasında kullanılmak üzere Genel Merkez hesaplarına tekrar çekilmiş ve kullanım tarihleri güncellenerek olası bir ihtiyaçta kullanıma hazır halde bekletilmeye alınmıştır.
Bu yılki insani yardım çalışmalarında İzmir’de sadece 1 kart (yazıyla da bir) kaybolmuş ve gerekli tutanak tutulmuştur.
Haberin içinde yer alan ve kayıp kartların bedellerinin personelden kesildiği iddiası da tamamen gerçek dışıdır. 1’den fazla kayıp kart olmadığı gibi personelden kesilen 1 kuruş dahi yoktur.
Kamuoyunun şunu da bilmesinde fayda görülmektedir: Türkiye’nin 152 yıllık yardım çınarı Kızılay, uzun bir süredir “iddia edildi”, “öne sürüldü” gibi muğlak ifadelerle zan atlında bırakılmakta, iş görmesi engellenmeye çalışılmaktadır. Bugünlerde immün plazma ve kan bağışı konusunda onbinlerce kişinin Kızılay’ın çalışmalarına bel bağladığı dikkate alındığında, bu saldırılarla haksızlığın Kızılay’a değil ihtiyaç sahibi insanlara yapıldığı açıktır.
Kamuoyunun bilgisine saygılarımızla sunarız.
e-Haber Ajansı (EHA)
