Kurtuluş Savaşı’nda “İlk Kurşun”
Kurtuluş Savaşının ilk kurşunu nerede ve kim tarafından atıldı? Bu soru çoğumuz tarafından hala yanlış bilinmektedir. Halkımızın büyük çoğunluğu ilk kurşunu Hasan Tahsin’in Yunanlılara karşı attığını bilmektedir. Oysaki gerçek böyle değildir.
Peki ilk kurşunu kim attı?
Mondros Ateşkes Antlaşması sonrası İtilaf devletleri ve maşaları tarafından Anadolu toprakları bir bir işgal edilmeye başlandı.
İlk işgal edilen yer Musul oldu.
Ardından Hatay-Dörtyol bölgesi işgal edildi.
Özellikle güney cephesinde yaşanan işgallerde Fransızlar, Ermenilerle işbirliği yaparak işlerini daha da kolaylaştırmaya çalıştılar. Nereden geldiği belli olmayan binlerce ErmeniKomitacı, Fransızlar tarafından bu bölgeye yerleştirildi.
Ardından Ermeni komitacılar yöre halkına tarihte görülmemiş bir katliama giriştiler.
Olaylar bununla da kalmadı. Bölgede her geçen gün artan yağmacılık, gasp ve işkence tahammül edilemeyecek seviyeye geldi.
Yaşanan mezalime Özerli köyü sakinleri daha fazla tahammül edemedi. İşgalcilere karşı direnişe geçti.
Fakat Özerli köyü bu direnişin cezasını çok ağır bir şekilde ödedi. Ermeniler başta köy muhtarı Şıh Musazade Mehmet Ağa ile köy sakinlerinden Abdülkadir, Ağazade Yusuf’u yakalayıp ellerini bağlayarak Fransız komutanının kapısıönüne getirip oracıkta süngüleyerek şehit ettiler.
Fransızlar, Türk halkına daha fazla korku yağmak için katliamlarına hız kesmeden devam ettiler. Bu cinayetten sonrabu sefer Dörtyol’un hemen güneyinde Karakese köyüne taarruz ettiler. Buradaki halk, kendilerini savunmak için. Özerli köyüne ve Dörtyol’a giden yolları, barikat kurarak kapattı ve saldırıları böyle önlemeye çalıştı.
Diğer taraftan Fransız güdümündeki Ermeniler durmak bilmiyordu. Her gün bir Türk köyüne baskın düzenleyip halka büyük zarar veriyordu. Ya eşyalarını yağmalıyorlar ya da hayvanlarına el koyuyorlardı. Yine o baskınlarından birini daha yapmak için harekete geçtikleri sırada Turunçlu köyü yakınlarında karşılarına Özerli köyünden Koca Ömer Oğlu Mehmet Çavuş (Mehmet Kara) müfrezesi çıktı.
Mehmet Çavuş ve arkadaşları, köylünün mallarını yağmalayan, hayvanlarına el koyan bu eşkıya çetesine karşı müthiş bir mücadele verdi. Yaşanan çatışmada birçok Ermeni öldürüldü. Bu savunmayı beklemeyen Fransız ve Ermeniler 15 kayıp verdikten sonra mecburen Dörtyol’daki karargâhlarına çekildiler.
Böylece, Millî Mücadele’de düşmana karşı atılan “ilk kurşunun, hatta kurşunların” Dörtyol’da, 19 Aralık 1918’de, Mondros Mütarekesi’nde elli gün sonra, yiğit Dörtyolluların cesur evlâdı Mehmet Çavuş (Mehmet Kara) ve müfrezesi tarafından atıldı.
19 Aralık 1918 de yapılan bu çarpışma, Çukurova bölgesinde ve hatta bütün Türkiye’de müstevli düşmanlara karşı ilk isyan ve ilk patlatılan silâh oldu.
Bu tarihi gerçek karşısında Dörtyollular ve dolayısıyla Çukurovalılar, ne kadar övünseler haklıdırlar.
Zalim ve kahir düşman karşısında gösterilen bu hareket, cesaret ve şecaatin vatanperverliğin şaheseridir.
Ruhları şad olsun.
