Son yıllarda Lavanta çiçeği, bitkisi olmadığı kadar çok popüler oldu. Artık lavantayı, o güzelim kokusunu ve instagram sayfalarını süsleyen lavanta tarlalarını bilmeyen, görmeyen kalmadı. Ve o eflatun/mor, ince uzun, zarif çiçeklerin arasında neredeyse fotoğrafı olmayan da yok sanırım. Bir hafta öncesine kadar ben de “ben hariç, benim yok” diyordum ama ben de lavantalar arasında fotoğrafı olanlar kervanına sonunda katıldım.
Londra’ya 1 saat uzaklıktaki çok şirin ve çok hoş bir kasabaya gittik; Hitchin. Gerçekten çok beğendim. Özellikle de neredeyse 1,5 yıl sonra normal bir gezi yapıyor olmanın sarhoşluğu ile bu minik kasaba, tarihi St Mary kilisesinin önündeki Hız nehri ile beni ilk görüşte büyüledi. Gerçi ilk başta etrafında ve tüm kasabada maske takan tek kişinin ben olduğumu farkettiğimde İngilizlerin aslında çoktan normale döndüğünü görmüş oldum.
Havada çok güzeldi. Türkiye’nin ve İtalyanın bunaltıcı sıcağından sonra bana 20 derece ve parçalı bulutlu bu hava çok iyi geldi.
Önce Hitchin etrafındaki kırsal bölgede yürüyüşümüzü yaptık. Yeşillikler, rengarenk çiçek ve koyunlar arasında, arada bir bize gülümseyen güneş eşliğindeki bu yürüyüş çok iyi geldi. Tek sorun ayağımdaki ayakkabılardı. Ben direkt lavanta tarlalarına gideceğimizi düşünerek hafif topuklu bir sandalet giymiştim. Ama yürüyüş yolu fena değildi ve yine de iyi idare ettim.
Ve sonunda yıllar sonra gitmek istediğim uçsuz bucaksız mor çiçeklerin arasına gittik. Mis gibi lavanta kokusu oto parka kadar geliyordu.
Gerçi havadan mı, mevsimden mi yoksa türünden mi bilmem hepsi beklediğim kadar mor değildi ve aşırı bir kalabalık vardı. Yine de kalabalıktan fırsat bulup güzel fotoğraflar çekebildik. 2 saat nasıl geçti, kaç fotoğraf çektik bilmiyorum bile.
İsteyen ekstra ücret karşılığında kendisine, kendi elleriyle lavanta kesip evine götürebiliyor. İsteyen de tarlada bulunan dükkandan saksıda lavanta alabiliyor. Hatta isterseniz lavantalı yiyecek ve içeceklerde satın alabiliyorsunuz.
Güzel bir gün, artık ayaklarımın isyan etmesi ile, güzel an ve fotoğraflar ile son bulmuş oldu.
Artık Türkiye’de de epeydir, başta Isparta’da olmak üzere lavanta tarlalarına geziler düzenleniyor. Temiz hava alıp, mis gibi kokulu tarlalarda, birbirinden güzel fotoğraflar çektirmek için şimdiden planlarınızı yapın derim. Üstelik lavantanın görüntüsü ve kokusu dışında da bir çok faydası varmış. Okudukça şaşırdım. Hem güzel hem faydalı bir bitki.
Lavanta gibi güzel ve sağlıklı bir hafta diliyorum.
