Sinüzit, Çocuklarda da sık rastlanan önemli bir hastalık || E Haber Ajansı
Erişkinlerde çok iyi bilinen “Sinüzit” hastalığı çocuklarda da sık rastlanan önemli bir hastalıktır. Fakat çoğu kez gözden kaçırılarak ihmal edilebiliyor. Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Bahadır Baykal çocuklarda sinüzit hakkında önemli bilgiler verdi.
Op. Dr. Bahadır Baykal, “Yüz kemikleri arasına yerleşmiş olan havalı boşlukların (sinüslerin) iltihaplanmasıyla ortaya çıkan enfeksiyona ‘sinüzit’ denir. Sinüzitin akut ve kronik (müzmin) olmak üzere iki tipi vardır. Akut sinüzitte; burun tıkanıklığı, sarı, yeşil veya kanlı burun akıntısı, gözlerin etrafında ağrı, öne eğilmekle artan yüz veya baş ağrısı, ateş belirtileri bulunabilir. Kronik sinüzitte ise bu belirtilerden ziyade koyu burun akıntısı, geniz akıntısı, burun tıkanıklığı ve yerleşmiş bir baş ağrısı daha sık görülür. Üç aydan daha uzun süren bir sinüzit kronikleşmiş demektir” dedi.
Op. Dr. Bahadır Baykal, “Burunda tıkanıklığı olan kişiler risk altındadır. Burun kemiğinin eğri ya da kırık olması, burun etlerinin aşırı büyümesi, polip varlığı sinüzite karşı kişiyi daha hassas hale getirir. Alerjisi olanlarda da sinüzit sık görülür. Eğer nezle, grip bir kişide bir haftadan daha fazla sürüyorsa bu durum arık büyük ihtimalle sinüzittir. Özellikle hafif nezle grip hali varken uçak seyahatlerini kesinlikle önermiyoruz, bu şekilde basınç değişikliği yaratan durumlar sinüzit gelişimini kolaylaştırır. Sigara içiminde kolaylaştıran bir faktördür” diye konuştu.
Op. Dr. Bahadır Baykal, “Çocuklarda sinüzit geçirebilir. Belirtileri çocuğun yaşına göre farklılık göstermekle birlikte, 5 yaşın altındaki çocuklarda baş ağrısını nadir görürüz. Büyük çocuklarda ise sinüzitte baş ağrısı daha sık olur. Özellikle gece öksürmeleri, geniz akıntısı ve ağız kokusu olan çocuklarda,10 günden uzun süren burun akıntısı da mevcutsa sinüzit ihtimali akla gelmelidir” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “İnatçı ve geçmeyen öksürük sinüzitte geniz akıntısına bağlıdır. Öksürükle birlikte sarı, yeşil burun akıntısı da vardır. Sinüzitte geniz akıntısına bağlı ağız kokusu olabilir. Kişi genellikle dilinde pas tadı olduğunu zanneder, başkası söylemediği takdirde ağız kokusunun farkına varmaz” dedi.
Op. Dr. Bahadır Baykal, “Sinüzit tedavisinde ilk seçenek ilaçla tedavidir. Bu amaçla antibiyotikler, burun akıntısı ve burun içindeki dokuların şişliğini azaltan ilaçlar (dekonjestanlar) ve üst solunum yollarını temizleyen buradaki koyu salgıları azaltan ilaçlar birlikte kullanılır. Son zamanlarda özellikle çocuklarda sinüzite bağlı gelişen komplikasyonlara oldukça sık rastlamaya başladık. Göz çevresinde ve göz kapaklarında kızarıklık ve şişlik geliştiğinde iltihabın göze yayıldığını ve göz de ciddi hasar yapabileceğini unutmamak lazım. Bu durumda çocuğunuzu mutlaka acil olarak KBB doktoruna götürmelisiniz. Erişkinler içinde bu durum geçerlidir. 7 günü geçen koyu renkli burun akıntısı, yüksek ateş ve şiddetli baş ağrısı olan hastalarda antibiyotik tedavisi 10-14 gün süreyle mutlaka uygulanmalıdır” dedi.
Op. Dr. Bahadır Baykal, “Akut sinüzitler de komplikasyon gelişmediği sürece ameliyata çok nadir gereksinim duyulur. Eğer kişi uzun süren ilaç tedavisinden fayda görmemiş ve sinüziti kronikleşmişse ameliyat alternatif bir yöntem olarak düşünülmelidir. Tomografi ile kronik sinüzitinin değerlendirilmesi yapılan hastanın, burun kemiği eğriliği, burun eti büyümesi yada polipi varsa sinüzitle beraber bunlarda tedavi edilmelidir” dedi.
e-Haber Ajansı (e-ha)