Gündem

Tarhan: “Evlilikte ombudsmanlık sistemi çıkarılmalı”

Dünyanın sosyolojik bir dönüşüm yaşadığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Kadının özgürleşme hareketini yorumlamak gerekiyor. Bununla ilgili yasalar çıkartılırken bu dönüşümün göz önünde bulundurulması önemli. Bizim kültürümüzde vardır, kadın ve erkek sorunu çözemediği zaman büyükleri devreye girer, sonrasında aile danışmanları, hiçbiri olmazsa boşanma yoluna gidilir. Ama şu anda arabulucu anne baba bulmak da çok zor. Aile ilgili konularda da bir sistem kurulmalı. Eşler mahkeme önüne çıktığı zaman artık çözülecek bir konu kalmıyor. Ama bu sorunlar bir uzmana danışılırsa sorunların %80’i çözülüyor. Boşanma hızı tüm dünyada %50 nin üzerine çıktı. Türkiye’de 100 evlilikten 30’u ilk beş senede boşanıyor. Ombudsmanlık sisteminin çıkarılması gerekiyor. Evlilikteki sorunlara ilişkin hâkimin çiftlere ‘Siz anlaştınız mı? Sorunlarınızı konuştunuz mu?’ diye sorması gerekiyor. Eğer çiftler ‘Hayır’ diyorsa üçüncü bir kişinin atanıp anlaşma yoluna gidilmesi, en azından denenmesi gerekiyor” diye konuştu.

“Evlilik olgunluğu dikkate alınmalı”

Çiftlere yol gösterecek olan psikologun aile danışmanlığı konusunda uzman olması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Evlilikten önce evlilik olgunluğu ölçeği var. Taraflar, sonuçlara bakarak kendilerini sınasınlar. İlişkinin ilk başında genellikle nişanlılık döneminde taraflar birbirini saklıyor. Özellikle bazı erkekler evlenince kendilerini tapu almış gibi hisseder. Taraflar evlenmeden önce yalan söylüyor mu söylemiyor mu, dürüst mü bunlara bakılmalı. Aile içi ilişkilerdeki nezaket ve zarafet kültürü önemli” dedi.

“Evlilikte iş birliği kurulamazsa aşk buharlaşır”

Aşkın evliliğin sebebi değil, sonucu olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Eğer iyi iş birliği kurmayı başarabiliyorsak, ortalama bir sevgi aşka dönüşebiliyor. İş birliği kurulamıyorsa, aşk buharlaşır. Genellikle evliliği yıkan inatçılıktır. İnatçı kişide zihinsel esneklik yoktur. Doğru olan itaat gönüllü itaattir. Korkuyla ve tehditle eşini yönetiyorsan, sen teröristsin, sen acizsin demektir. Aciz kimse korkuyla yönetmeye çalışır. İdeal eş güven verir. İdeal eş buyurgan olmadan yönetir. Evliliğe yatırım yapılırsa evlilik cennetin bahçelerinden biri olur. Evlilik güzel bir evlilik olursa insanın sığınağı haline gelir. Böyle bir evlilik hayal değil, mümkündür. İnsanlar kendileri beceremiyorsa da uzman yardımıyla yapılabilir. Şu anda gençler evlenmek istemiyor. Evlilik kurumuna küresel olarak bir zarar veriliyor. Bu insanlığın hayrına değil. Bu küreselleşme insanlığı etkiliyor. Toplumun yapı taşı ailedir. Öğrendiğimizin büyük bölümünü aile ortamında öğreniyoruz. Ailenin ve annelik kavramının zayıflatılmaması gerekiyor. Akıllı bir erkek çocuklarını iyi yetiştirmek istiyorsa eşini mutlu etmeyi başarır” diye konuştu.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Üsküdar Üniversitesi protokol imzaladı

İkili ilişkilerde duygu odaklı bir toplum olduğumuzu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Batı daha çok düşünce eksenli hareket eder. Biz hemen duygularımızla harekete diyoruz. Kadına yönelik şiddette de onur duygusu yüksek. Bu istatistiklerde böyle çıkıyor. Şiddet olaylarında biz Üsküdar Üniversitesi olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile ortak bir protokol imzaladık. Şiddetin failini de araştıracağız. Erkek neden şiddet uygulamış diye araştıracağız. Öldürmeyi nasıl göze alabiliyor bir insan? Bunu bilimsel bir analiz haline getirmeyi hedefliyoruz ve sonuçlarına göre hareket edeceğiz” diye konuştu.

“Sosyal medyanın nasıl kullanıldığı önemli”

Günümüzde çok yaygın şekilde kullanılan sosyal medyanın aynı zamanda fırsat ve tehdit olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları söyledi:

“Bu durum sosyal medyanın nasıl kullanıldığına bağlı. Bir araç olarak kullanıyorsak, böyle durumlarda sosyal medya bizim işimizi kolaylaştırır. Ama biz içimizdeki kötücül duyguların elinde kalıyorsak, sosyal medya insana kolay hata yaptırır. Bunu nasıl kullanacağımıza bağlı. Olayları dış nedenlere bağlayarak kendimizi kandırmayalım. İçinde kötü parça olmayan insan yoktur. İnsan biyolojik doğası gereği iyicil ve kötücül duygulardan oluşur. Önce kendimizi tanıyalım, sonra yaşamımıza pozitif anlamlar yükleyelim. Rahibe Teresa’nın çok iyi bir sözü var. ‘Dünya nasıl daha güzel bir yer olur?’ denildiğinde ‘İyiliğe karşı iyilik yapmakla olur’ diyor.”

e-Haber Ajansı (e-ha)

[ad_2]
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı