Köşe Yazıları

Türkiye, Avrupalı özel uçak sahipleri için yeni bir cazibe merkezi…

Avrupa’dan Türkiye’ye yeni bir havacılık köprüsü: özel uçaklarla kültür turizmi başlıyor. Almanya’dan kalkan özel uçaklar tarihi ve kültürel rotalarla Türkiye’ye geliyor. İlk etapta Çanakkale, Kapadokya, Konya, İstanbul ve Antalya’yı önce gökyüzünden keşfedecek olan pilotlar ardından da bu şehirlerde kültürel deneyimler yaşayacak…

AVRUPA’NIN ELİT PİLOTLARININ YENİ ROTASI TÜRKİYE

Avrupa’nın farklı ülkelerinden özel uçak sahiplerinin Türkiye’ye ilgisini artırmak ve yeni havacılık
rotaları oluşturmak amacıyla dikkat çekici bir girişim hayata geçirildi. Uluslararası havacılık turizmi
platformu FlightQuest çatısı altında başlatılan bu özel proje, Türkiye’yi genel havacılık dünyasında
önemli bir destinasyon olarak konumlandırmayı, ülkeler arasında yeni bir havacılık köprüsü kurmayı
ve üst segment turistleri ülkeye çekmeyi hedefliyor.
Proje, yalnızca gökyüzünü aşan bir rota değil, aynı zamanda kültürle harmanlanan bir keşif yolculuğu
sunuyor. Kültürel mirasa ilgi duyan, keşfetmeyi seven ve seyahatlerinde özgürlüğü tercih eden varlıklı,
üst düzey turistlerin özel uçaklarıyla Türkiye’ye doğrudan ulaşmasını sağlayan bu adım, genel
havacılık alanındaki potansiyelin de altını çiziyor. Türkiye’nin farklı şehirlerine planlanan bu uçuşlar
sayesinde, havacılık turizmine yeni bir soluk getirilirken, yerel havaalanlarının aktif kullanımı da
destekleniyor. Proje, Türkiye’nin havacılık altyapısını uluslararası alanda daha görünür kılarken, ülkeyi
genel havacılık tutkunları için cazip bir rota haline getirmeyi amaçlıyor.
ÖZEL UÇAKLARLA KÜLTÜREL KEŞİF TURU BAŞLADI
Projenin öncülüğünü Almanya’da özel havacılık camiasında tanınan iki isim Zafer Ertem ve Timur Kara
üstleniyor. Turizm sektörünün deneyimli ismi Hüseyin Baraner’in danışmanlığında yürütülen
çalışmalar sonucunda, Almanya’nın çeşitli şehirlerinden havalanan pilotlar, kendi özel uçaklarıyla
Türkiye’ye iniş yapmaya başladı. İlk inişler kültürel temalı “Truva Turu” kapsamında 24 Mayıs 2025’te
Görerek Uçuş Kuralları (VFR) çerçevesinde kültürel mirasın canlı vitrini Çanakkale’ye gerçekleştirildi.
On gün sürecek bu özel tur kapsamında, dokuz özel uçakla Türkiye semalarında yol alacak havacılık
tutkunları, Çanakkale’nin ardından ülkemizin tarihi ve kültürel değerlerini taşıyan Kapadokya, Konya,
İstanbul ve Antalya’yı önce gökyüzünden keşfedip, ardından da bu şehirlerde kültürel deneyimler
yaşayacaklar.
PİLOTLARI ÇANAKKALE BB. BAŞKANI ERKEK KARŞILADI
Almanya’dan havalanarak yaklaşık 850 deniz mili mesafe kat ederek Türkiye’ye ulaşan pilotlar,
Çanakkale Havalimanı’nda Belediye Başkanı Muharrem Erkek tarafından karşılandı. Pilotlara “Barışın
ve özgürlüklerin kenti Çanakkale’mize hoş geldiniz” sözleriyle hitap eden Başkan Erkek, bu tür
uluslararası buluşmaların hem kentin hem de Türkiye’nin tanıtımı açısından büyük değer taşıdığına
vurgu yaptı. Etkinliğin gerçekleşmesinde emeği geçen herkese teşekkür eden Erkek, Türkiye’nin
kültürel mirasının havacılık aracılığıyla dünya ile paylaşılmasının önemine dikkat çekti.
DUYGUSAL AN: ALMAN PİLOTUN ÇANAKKALE SEMALARINDA ANMA UÇUŞU T.C. Kültür ve Turizm
Bakanlığı, Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ), Çanakkale Belediyesi, Kemer Tanıtım Vakfı
(KETAV), Avusturya merkezli RogersData ve yerel turizm ofislerinin desteklediği proje, anlamlı bir
anıya da sahne oldu. Projenin ilk uçuşuna katılan Alman pilot Andreas Scheerer, dedesinin I. Dünya
Savaşı sırasında Balkanlar’da bir Türk subayının şoförlüğünü yaptığını öğrendikten sonra, bu tarihi
bağı anmak üzere özel uçağıyla Çanakkale semalarında saygı uçuşu gerçekleştirdi. Uçuş sonrası
şehitlikleri ziyaret eden Scheerer, “Bu uçuş benim için sadece bir görev değil, aynı zamanda aile
bağlarımızı onurlandıran anlamlı bir paylaşım ve Türkiye ile kurduğumuz tarihsel bir köprü oldu”
ifadelerini kullandı.
FLIGHTQUEST ULUSLARARASI KOORDİNASYONDA HAYATA GEÇİRİLİYOR
Uçuşların koordinasyonu, farklı ülkelerden amatör ve sportif pilotları bir araya getiren FlightQuest
havacılık platformu tarafından sağlanıyor. Görerek Uçuş Kuralları (VFR) esas alınarak hazırlanan
rotalar, havacılık deneyiminin yanı sıra kültürel temasları da ön plana çıkarıyor. Platformun Türkiye’yi
kapsayan Fly2Troy programı dışında, Mısır merkezli The Flying Pharaoh ve Avrupa genelinde
yürütülen TravelAirs gibi projeleri de bulunuyor.
KÜLTÜR, TARİH VE HAVACILIĞIN BULUŞTUĞU YOLCULUKLAR
Uçuşlar yalnızca havacılık deneyimi değil kültürel programlar, yarışmalar, anma törenleri, rehberli
geziler ve sosyal etkinliklerle zenginleştiriliyor. Pilotlar ziyaret ettikleri şehirlerde yerel halkla birebir
temas kurarak hem sosyal bağlar geliştiriyor hem de bölge ekonomisine katkı sağlıyor. Gelecekte
Kafkaslar, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’ya yeni rotalar açılması planlanıyor.
ERTEM: “TÜRKİYE, AVRUPA’DAKİ HAVACILIK KULÜPLERİNİN RADARINDA.”
Projenin organizasyon lideri girişimci Pilot ve aynı zamanda Bavyera Özel Uçak Sahibi Derneği
Yönetim Kurulu Üyesi Zafer Ertem, Türkiye’nin kültürel ve doğal zenginliklerinin yüksek gelir grubuna
sahip Avrupalı özel uçak kullanıcıları için cazip bir destinasyon haline geldiğini belirterek, “Bu proje,
Türk turizmini Avrupa’daki üst gelir segmentine taşıyacak büyük bir adım. Türk turizmi artık sadece
klasik paketlerle değil, yüksek profilli, pahalı hobilere sahip Avrupa elitini hedefleyerek farklılaşıyor.
Türkiye’nin tüm özel uçak dergilerinde yer alacak bu proje, ülkemizin tanıtımına büyük katkı
sağlayacak. Her uçuş, Avrupa’daki havacılık kulüplerinde yankı bulacak. Bloglarda, dergilerde, sosyal
medyada Türkiye konuşulacak. Bu tanıtım, milyonlarca Euro’luk reklamdan daha etkili. Anadolu’nun
tamamına benzer uçuşlar düzenlemek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Uçuş sadece gökyüzünde
değil Türkiye’nin imajında da bir yükseliştir. Bu daha başlangıç. Van’a, Iğdır’a, Mardin’e, Anadolu’nun
her turistik ve tarihi köşesine uçulacak. Biz buradayız ve hazırız.” diye konuştu.
KARA: “UÇAKLA KAPADOKYA’YA KAHVEYE, KONYA’YA MANEVİYATA GELİNİYOR.”
Almanya’da uzun yıllar pilotluk yapan proje ortağı turizmci Timur Kara ise uzun süredir bu tür projeler
için çalıştıklarını vurgulayarak şunları söyledi:
“Yıllardır Türk havalimanlarının yüksek tarifeleri bu tür projeleri engelliyordu. Ancak artık bu
bariyerler aşıldı, şimdi havalimanı tarifeleri özel uçaklar için daha erişilebilir. Gelecek yıllarda
Anadolu’nun her köşesi, özel uçaklar için yeni rotalar haline gelecek ve bu değerli insanların özel
uçaklarıyla Türkiye’ye gelmesi Türk turizmine bambaşka bir ivme kazandıracak. Bu insanlar klasik
turist değil. Deneyim arıyorlar. Kapadokya’da sabah kahvesini gökyüzünden içmek, Konya’da sema
gösterisinden sonra uçmak, Troya üzerinde tarihi selamlamak istiyorlar. Türkiye artık erişilemeyen bir
destinasyon değil anlamla dolu bir rota haline geldi.”
BARANER: “TÜRKİYE, ÖZEL HAVACILIĞIN YENİ KÜLTÜR ROTASI”
Turizm sektörünün duayen ismi ve FlightQuest projesinin danışmanı Hüseyin Baraner, Avrupa ile
Türkiye arasında kurulan bu yeni havacılık köprüsünü şöyle değerlendirdi:
“Avrupa’da 100 binin üzerinde özel uçak sahibi var ve artık bu kişiler için Türkiye keşfedilmemiş bir
cennet değil, hedef bir destinasyon. FlightQuest, bu topluluğa Türkiye’nin tarihi ve kültürel
zenginliklerini gökyüzünden deneyimleme fırsatı sunuyor. Avrupa’dan gelen özel uçaklar sayesinde
Türkiye’nin tarihi kentleri artık sadece karayoluyla değil, gökyüzüyle de keşfediliyor. Türkiye, uçanlar
için bir hikayenin başlangıç noktası.”
TÜRKİYE, ÖZEL HAVACILIKLA KÜLTÜR TURİZMİNDE YENİ BİR ÇAĞ AÇIYOR
Projenin yalnızca turizmi değil, kültürel diplomasiyi de yeniden tanımladığını vurgulayan Baraner, “Bu
proje, Avrupa ile Türkiye arasında modern bir kültür köprüsü. Havacılık tutkunlarının tarih ve doğa ile
iç içe rotalarla ülkemize ulaşmasını sağlayan bu vizyoner girişim, aynı zamanda yerel ekonomilere,
uluslararası ilişkilerimize ve Türkiye’nin marka değerine büyük katkı sunuyor. Pilotların ziyaret ettiği

yerlerde yerel halkla kurduğu bağlar, kalıcı birer hatıraya dönüşüyor. FlightQuest’in önümüzdeki

dönemde Orta Doğu, Kafkaslar ve Kuzey Afrika’ya genişlemesiyle Türkiye, bölgenin havacılık
turizminde merkezi konumuna ulaşacak.” dedi.
Baraner, projenin gerçekleşmesinde emeği geçenlere de teşekkür ederek sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu projeyi hayata geçirmek kolay olmadı. Gerekli izinlerin alınması için uzun süre mücadele ettik.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği bu projenin arkasındaki temel güçtü. Sayın Bakan Yardımcısı
Nadir Alparslan’a özellikle teşekkür ediyoruz.”
Fulya OMAÇ / ÇANAKKALE
Daha Fazla Göster

Fulya Omac

Gazeteci

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı