Köşe Yazıları

HİÇ” OLABİLMEK…

Sevgili Okurlar;
Bu yazımda sizlere kıssadan hisse paylaşmak istiyorum.
Nerden çıktı şimdi bu yazı demeyin?
Gündelik hayatımızda hepimizin karşılaştığı bir sorunu gündeme alacağım.
Bazı insanlar makam mevki için olmadık dalkavukluğu yapıyor, hele para için neler neler…
Bu durumun bilgide de böyle olduğunu düşünüyorum.
Yani adam çok şey biliyor ya, sana diyor ki “seni bilgimle döverim.”, tabi ki kibirlenme büyüklenme adam da hak getire, her şeyi o biliyor ve onun dediği dışında hiçbir şey olmuyor.
Oysaki bunların hepsinin gelip geçici olduğunu bilmek ne kadar güzel.

Koskoca Osmanlı Padişahi Yavuz Sultan Selim Han ne diyor makam ve mevki için:
“Padişah-ı âlem olmak bir kuru kavga imiş,
Bir veliye bende olmak cümleden a’la imiş.”

Sevgili okurlarım bütün mesele “HİÇ” olmayı başarabilmekte. Çünkü hiç olmak büyük bir erdemdir. İnsan olmanın en onurlu anıdır.
Size bununla ilgili güzel bir hikâye aktarayım.

“Bir gün Nasrettin hoca kahvede oturmaktadır. Hocanın yanına o dönemin en yetkili memurlarından biri gelir. Memur aynı zamanda çok zengin kibirli bir adamdır.
Hocaya selam verir onu alaya almak için
– Hoca sen ne iş yaparsın, der.
Hoca cevap verir,
– Hiç, der.
Hocanın bu cevabına memur kibirli bir şekilde
– Hiç mi? der ve güler.
Hoca bunun altında kalır mı? Hemen kibir budalası memura soruyu yapıştırır.
– Sen ne iş yaparsın efendi? der.
Memur cevap verir:
– Ben bu kasabanın tahsildarıyım, der.
Hoca devam eder,
– Sonra ne olacaksın?
Memur cevap verir:
– Bu şehre defterdar olacağım.
Hoca yine sorar:
– Peki sonra?
Memur cevap verir:
– Sonra vezir olacağım.
Hoca yine sorar:
– Sonra ne olacaksın?
Memur cevap verir:
– Kibirli bir şekilde Sadrazam olacağım, der.
Hoca hiç yorulmadan bir daha sorar:
– Eee o da tamam ya sonra ne olacaksın, der.
Kibir budalası memur bu sefer kafasını avucuna alır düşünmeye başlar. Bir müddet düşündükten sonra cevap verir:
– Hiç, der. Hiç olacağım, der.
Nasrettin hoca memura dönerek;
– Daha niye kabarıyorsun be adam! Ben şimdiden, senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım: “Hiçlik makamında!” “ demiştir.

Mevlana ise hiçlik makamında olduğunu şöyle anlatmış. “Sen benim bu alemde ünümü duymadın mı hiç ? Ben bir hiçim, hiç!” demiş ve insanın kibirinin ne kadar gereksiz olduğunu anlatmaya çalışmıştır.

Bir hiç olduğumuzu anlayıp, sınırlarımızdan kurtulmamız dileğiyle sevgili okurlarım;
Dilin kıymetini “ ârif ” olandan,
Gözün kıymetini “ âmâ ” olandan,
Sözün kıymetini “ lâl ” olandan,
Ekmeğin kıymetini “ aç ” olandan,
Aşk’ın kıymetini “ hiç ” olandan öğren !
Şems-i Tebrizi

Arif olana…Sağlıkla kalın…

Daha Fazla Göster

Abdullah Şahin

Tarihçi – Yazar

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı