Köşe Yazıları

YUNAN NEDEN TÜRKİYE”DE MÜBADİL ARIYOR?

Türkiye Cumhuriyeti’nde mübadillerin yunan aşkı bir tek beni mi rahatsız ediyor?

Yunanistan ve Türkiye arasında 1923 ‘de imzalanan Lozan Anlaşmasıyla nüfus mübadelesi gerçekleştirildi.
Bu mübadeleye göre Türkiye’de aralarında Türk Hıristiyanların da bulunduğu
Ortodoksların Yunanistan’a; Yunanistan da ana dili Yunanca olan müslümanların da bulunduğu islam inancındaki nüfusun Türkiye’ye göçüne karar verildi.

Burada şu notların altını çizmek isterim:
1)Batı Trakya’da yaşayan müslümanlar ile İstanbul Rumları muaf tutuldu.
2)Mübadele ırka göre değil dini tercihlere göre yapıldı.
3)Özellikle Selanik Osmanlı’da önemli bir kentti.Ittihat Terakki’nin, Atatürk ve pek çok komutanın doğduğu kentti. Ayrıca Yunanistan’dan gelenlerin içinde çok sayıda Sabatayın da olduğu söylenir. ( Yahudi kökenli olup teolojik ayrılığa düşen musevi grup. Sabetayların görünürde adları ve dinleri müslümandır.) Türkiye’de Yunanistan’dan gelenler Osmanlı’da olduğu gibi askeriye, siyaset ve bürokrasiyle, ekonomide önemli güç olmaya devam etti.
Türkiye’den gidenler ise çok sıkıntı yaşadı. Varlıktan yokluğa düştüler. Özellikle de Türk Hristiyanlar çok fakirlik yaşadı. İkinci sınıf yurttaş olarak görüldü.
Notlara ara vereyim:
Gelelim günümüze ve ana konuya;
Köprünün altından çok sular aktı. Zamanla Yunanistan’a gönderilenler uyum kurdu. Türkiye’dekilerin ise bütün güçlerine rağmen sıla özlemi çekip, uyum kuramadıklarını, ayrıca Türkiye’nin yerli halkları olarak suçlandığımızı da yeni dönemde öğrenmiş olduk. Dünyada hem güçlü olup hem de ezilen nasıl oluyor bilmiyorum. Ama bizim mübadillerde bunu da gördük.
Neyse uzatmayayım:
Mübadelenin amacı Yunanistan’ı ulus devlete çevirmek için hristiyan nüfus devşirmekti. Hatta nüfusu tutmak için de Lozan’a göre her iki taraftan gidenlerin geride bıraktıktıkları ülkeye dönmeleri, vatandaşlık almaları da yasaklandı.
Ancak son 20 yılda Lozan mübadilleri Türkiye’de örgütlendi. Kalpleri ve ayakları Yunanistan’a bağlandı gibi görünüyor. Türkiye’den gidenlerin ise gerçekçi olayım artık 3’cü kuşak ve sonrasında bizimkiler kadar “atalar toprağı kültü” yok.
Özel bir kaç meraklı dışında akınlar halinde Anadolu’ya koşmuyorlar.
Buna rağmen
İki ülkenin mübadillerinin kurdukları derneklerle etkinliklerle ilişkileri çok yakınlaştı iç içe geçti.
Sonuçta kişiler istediğini sevmekte, istediği yerde yaşamakta özgür olmalı.
Ancak burada sorum şu:
Türkiye’de Yunanistan’la ilgili yapılacak bütün çalışmaların, alışverişin muhatabının mübadil olması isteniyor.
Neden?
Maksat iki ülke halkının dostluğu, birbirini tanıması ise neden bütün Türkiye’de en ücra köşede bile mübadil aranıyor?
Ben bu işi anlamadım…
Bu arada kendi adıma Yunanistan’dan gelen bütün mübadillerin düşman gibi, rakip gibi kalbimizde durmalarını da gelinen bu noktada doğru bulmuyorum. Yunanistan istiyorsa, Lozan’ı delsin ve isteyen mübadilin, buradaki bütün vatandaşlık hakları iptal edilsin. Yunan vatandaşlığına geçirtsin. Bu derecede olumsuz duygulardaki yurttaşların mutlu oldukları ülkede yaşamaları daha doğru değil mi?
Yunan bunları vatandaş da yapmayacaksa o halde neden nüfus casusluğu yapıyor?
Neden bu Yunan’ın mübadil aşkı? Gerçekten birisi bize bu aşkın nedenini ve çözümünü anlatsın….
Hepimiz rahat bir nefes alalım. Sivrisinek de miniciktir ama çok rahatsız edicidir.
Nurten Ertul.

Daha Fazla Göster

Nurten Ertul

Gazeteci / Yazar

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı