Köşe Yazıları

KEY WEST’E GİDERKEN

Sabah erkenden kalkıp herkesin çok beğenerek anlattığı Key West’e gitmek üzere tur otobüsünü beklemeye başladım.

Antrparantez eğer Miami’ye gider de tur almak isterseniz aklınızda olsun, ilk önce turlar için internetten bir araştırma yapın. Ben öyle yapmıştım. Ve gördüm ki tur şirketlerinde ve otel resepsiyonlarında satılan turlarda fiyatlar internete göre oldukça pahalı. Karşılaştırmak için onlara gösterdiğimde hemen internette fiyat ne ise o fiyattan veririz dediler. Bu Miami şehir turu ve Key West için de geçerli. Daha doğrusu tüm turlar için. Otelde 80 Dolar dedikleri turu, internet sayfası sayesinde 40 Dolar’a aldım.

Neyse heyecanla, otelime beni almak için gelen tur otobüsüne bindim. Oldukça doluydu. İlk gördüğüm boş olan yere oturdum. Minik, sevimli, esmer bir kız oturuyordu. Hemen benimle İspanyolca konuşmaya başladı. Sanırım o da Miami’deki herkes gibi beni Latin zannetti. Zaten Miami’de Amerikalıdan çok Latin var ve en çok konuşulan dil İspanyolca. Amerikalı hiç görmedim desem yeridir.

Kız çok şeker ve ciciydi. Kolombiyalı idi. İngilizcem az dedi ama benim Ispanyolcamdan  daha iyi olduğu kesindi. Hemen muhabbete başladık. İsmi Juliana ama Huliana diye telaffuz ediliyordu. O da yalnız katılmış tur’a. Hem de doğum günüymüş o gün.Kahvaltı İçin mola verdiğimizde de yalnız seyahat eden Hintli kız Şital ve italyan çocuk Alessio ile tanıştık.

Miami ve Key West arası çok güzel, değişik ve tarihi bir yoldu. Bir çok minik ada ve uzun uzun köprülerden geçip, ABD’nin en güneydeki şehrine, Florida Keys’deki karayolu ile bağlanan en batıdaki ada olan Key West’e vardık. Yaklaşık 4 saat sürdü yolculuğumuz.

Key West’e vardığımızda benim Kolombiyalı koltuk arkadaşım Juliana, İtalyan çocukla şnorkel yapmaya gitti, biz de Hintli kızla şehri keşfetmek için yola çıktık. Güzel, çok tatlı bir şehirdi. Ama acayip sıcaktı. İlk önce en önemli ve ziyaret edilmesi gereken “Southernmost Point” yani ABD’nin en güneyini gösteren, Küba’ya sadece 90 mil uzaklıktaki noktaya gittik. Orada fotoğraf çekilmek Key West’in olmazsa olmazı idi. Ama bunun için bunaltıcı, bayıltıcı sıcakta, hem de günün en sıcak saatlerinde yarım saatten fazla beklemek zorunda kaldık. Neyseki ayılıp bayılmadan fotoğraflarımızı çekildik ve sonra birbirinden güzel galerileri ve dükkanları gezdik, hem de klimalar sayesinde serinleyip kendimize geldik.

Her tarafı bildiğiniz para ile, gerçek dolar banknotları ile dolu, canlı müzik olan bir bar restaurant’a gördük. Çok ilgimizi çekti ve girdik. İnanamıyorduk, her yerde, duvarlarda, tavanlarda, barda, kolonlarda kısacası heryerde dolarlar asılıydı. Güzel bir yemek ve meşhur Key Lime aromalı margarita içtikten sonra, sıra plaj aramaya gelmişti.Sıcakta, sokaklarda başı boş dolaşan Key West’in sembolleri horozlar eşliğinde ve kelimenin tam anlamıyla güneşin alnında lafta Key West’in en güzel plajının olduğunu söyledikleri “Fort Zachary Taylor Historic State Park Beach”i aramak için yola çıktık. Ama erimek ve bayılmak üzereyken bir gölge bulup biraz oturduk. Şital orada plaja gitmekten vazgeçti. Bense o kadar gidip yaklaşmışken ve de  sıcaktan bunalmışken denize kendime atmadan geri dönmek istemiyordum. Orada ayrıldık. Ben park’ın içine girdim. Kocaman bir parktı. Plaja giden yolu, önüme çıkan yaşlı bir amcaya sordum, ama amca beni plaj yerine park’ın içindeki kale’ye yönlendirmiş. O sıcakta bir de tarihi ve turistik kale turu yaptıktan ve karşıma çıkan kocaman iguana’nın fotosunu çektikten sonra hedefime, plaja varmak üzere kalan son gücümle ilerledim.

Ve sonunda dedikleri Key West’in en güzel plajına varmıştım. Ama görür görmez dedim ki, “iyi ki Türkiye’ye gidiyorum, bu ne?”.  Miami de olduğu gibi burda da her yerde yosunlar vardı. Ama o kadar çok bunalmıştım ki, az yosunlu bir yer bulup, hemen girip serinleyip çıktım. En azından biraz kendime geldim. Sonra orada çok oyalanmadan şehre geri dönmeye karar verdim. Dönüş vakti de yaklaşıyordu. Geze geze tur otobüsümüzün olduğu yöne doğru giderken tesadüfen, güzel, temiz ve de yosunsuz bir plaj çıktı karşıma. Hemen attım kendimi sulara. Onca kişiye sormuştum ama bu plajdan bahseden kimse olmamıştı. Dönüş vakti de geliyordu o yüzden çok kalamadım ama ilk kez doyasıya yüzmüş oldum Florida’da. Çok güzel oldu. En azından Türkiye’ye Florida da yüzmeden dönmeyeceğim diye düşündüm.Ve güzel bir gün ve gezinin sonuna gelmiştik. Miami’ye geri dönmek üzere otobüsümüzdeki yerlerimizi aldık. Biz Juliana ile hemen sohbetimize başladık. Neler yaptıklarımızı anlattık. Yol boyunca da sanırım bizden başka muhabbet eden yoktu. Bu gezi sayesinde de bu kez Kolombiyalı ve Hintli arkadaşlar edinmiş oldum. Amerika maceram yeni arkadaşlar edinerek devam ediyordu.

Daha Fazla Göster

İlkgül Karaca

Gazeteci / Yönetici

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı