Röportajlar

Saklı Macera

2016 yılında bugüne Karaburun’ da faaliyet gösteren işletme; gün geçtikçe ilgi odağı haline gelmiş. Karaburun’ un tescilli konağı Saklı Konak Küçük Otel’ in hikayesini işletmecisi Kerem Köse’ den dinledik.

-Saklı Konak’ ın nasıl bir oluşumla hayata geçtiğini ve gelişim sürecini sizden dinleyelim…

Babam 1985 yılında Karaburun’ a gelmiş ve konağı viran halde iken almış. Yavaş yavaş toparlamış, 1989’ da da restorasyonu bitmiş. Hatta aldığında neden aldın diye dalga geçmişler çünkü binada yaşayan da yokmuş, yıkılacak gibi duruyormuş sokağın içinde. İnsanlar sokaktan geçmeye korkuyorlarmış ama İnat edip yine de almış. Tadilat 1 yıl sürmüş. Bu sırada da 1990’ da ben dünyaya gelmişim.

Bir süre işletmelerde çalıştım ve böyle bir proje her zaman aklımızdaydı zaten. Edindiğim tecrübelerle de şekillenmiş oldu. 2016’ da da faaliyete başladık ve 4. Sezonun içindeyiz. Her sene üzerine ekleyerek devam ediyoruz.

-Konak Karaburun’ da tescillenen sayılı mekanlardan; özel bir geçmişi ve günümüze ulaşan bir hikayesi var mı?

Saklı Konak 2018 yılında İzmir 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından tescillendi. Binanın tarihi de 1880’ lere dayanıyor. Murat Ağa adında dönemin zenginlerin bir ağa 1881’ de Karaburun’ da belediye başkanlığı yapmış. Burası da ona aitmiş ve Rum mimarisine uygun Giritli ustalardan tarafından inşa edilmiş. Hatta eskiler Murat Ağa Konağı diye bilirmiş. Bir dönem tekel binası, bir dönem de öğrenci yurdu olarak kullanılmış, çok yaşayan olmuş burada. Şu an da konaktaki her şey orijinal halini koruyor; zemin döşemeleri, tavan işlemeleri, kapılar, ahşaplar mermerler vs…

-Sosyal medyadan gördüğü ilginin yanında Saklı Konak’ ın bir de televizyon macerası var, konak hangi yapımlarda yer aldı?

Burada pek çok belegesel çekildi hatta bazı kanallarda hala denk geliyorum. 2012 yılında da ‘Evdeki Yabancılar’ adında, mübadele zamanını ve yaşlı bir Rum kadının hikayesini konu alan bir dönem filmi çekildi. Aynı zamanda genç sinemacılar Dilek Keser ve Ulaş Güneş Kacargil’ in çektikleri ilk uzun metrajlı film oldu.

– Gelen misafirler konaklama dışında nasıl imkanlar bulabiliyor işletmenizde?

Sadece kahvaltı hizmeti veriyoruz. Oda kahvaltı şeklinde çalışıyoruz aynı zamanda dışarıya da açık ve çaya kahveye gelenler de oluyor. Kahvaltı için sunulan her şeyi annem hazırlıyor ve her şey organik, taze toplanmış oluyor. Karaburun’ un doğal ve yöresel tatlarıyla ilerliyoruz. İnsanlar şu an kahvaltıya çok ilgi gösteriyor, çevre illerden de sadece kahvaltı için gelen pek çok misafirimiz oluyor.

Ayrıca sosyal medyanın çok katkısı oldu. Yabancı misafir sayımız fazla, kışın da talep oluyor; burada fırtına yoksa kışın da hafta sonlarını dolu geçiriyoruz. Karaburun’ un ve konağın atmosferi nedeniyle kışın daha çok tercih ediyor insanlar. Temmuz ayından itibaren de sezonda her hafta sonu ve hafta içi doluyuz

-Saklı Konak 2016’ da faaliyete geçti ve bugüne dek nasıl bir gelişim izlendi; ilgi ve talep nasıldı?

Karaburun’ un bu tarafında çok fazla konaklama alanı olmadığı için çok ilgi gördü ve kısa sürede çok güzel gelişti . Olur mu olmaz mı diye düşünürken; çünkü sorunlar olabilirdi, mesela otopark problemi önemli mahalle arası çünkü, denize uzak vs. ama güzel bir şey yarattık. İnsanları çeken atmosfer oldu; eski yapı, dekorasyon hatta tarihi doku, ilk yıldan bu güne her sene üzerine katarak ilerledik.

-Bahçedeki masalarda yer alan değirmen taşları özellikle dikkatimizi çekti; onların bir hikayesi var mı?

Bu değirmen taşları, babamın Yeni Liman, Bozköy gibi yerlerden yıllarca toplayıp satın aldığı yağhane ve değirmen taşları. Eskiden depoda dururdu çünkü koyacak alan yoktu. Şimdi babamın tasarımı olan bu masalarda hayat buldular. Ailem eskiye önem veriyor, bütün bu objeleri zaman içerisinde toplamışlar. Hatta misafirler de evlerinde olan eski bakırları getirip sergilememiz için bize veriyorlar.

-İlerisi için de hep böyle stabil mi kalacak?

Başta 6 oda ile başladık sonrasında ilgi yoğun olunca bahçedeki atıl olan 3 odayı da açarak kapasiteyi 9 odaya çıkardık. Bundan sonra da gelişim olarak bakarsak; akşam yemeği hizmeti eklenebilir mesela. Bunun dışında oda sayısı şimdilik yeterli.

Karaburun yapısı itibarı ile sessiz sakin bir yer. Gelen insanlar da bu yapıya uyumlu oluyor. Sorun yaşamıyoruz, artık insanlar yoğunluktan sıkıldı ve farklı bir arayış içerisindeler.

Gelen insanlar buradan memnun ayrılıyor. Mümkün olduğunca da ihtiyaçlara karşılık vermeye çalışıyoruz. Aile işletmesiyiz ve güler yüz var hep burada. Bu yüzden de tercih sebebi oluyor çünkü insanlar artık samimiyet arıyor.

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı