Köşe Yazıları

AŞILANALIM MI? AŞILANMAYALIM MI?

Mart 2020’den, Koronavirüs adını ilk duyduğumuz, çok yakınımızda hissettiğimiz günden itibaren hep gözümüz, kulağımız  bizi bu virüsten kurtaracak olan aşının bulunması haberindeydi.

2020’in son aylarında Koronavirüs / Covid-19 salgınında birçok ülkede ikinci dalga görülmeye başlandı, vaka sayıları tekrar artmaya başladı. Salgının azalmasını hatta bitmesini bekleyen bizler bu artış nedeniyle tekrar bir karamsarlığa bürünmüştük.

Ama Kasım ayında aşılarla ilgili peşpeşe gelen umut vadeden, beklenen güzel gelişmelerin yaşanması ile umutlandık, pandemiyi yenmek için büyük bir adım atıldığına sevindik.

Ancak ardından aşılar ile ilgili tartışmalar, spekülasyonlar çıkmaya ve kafalar karışmaya başladı. Maske ve kısıtlama karşıtları gibi aşı karşıtları da çıkmaya başladı.

Rekor sürede geliştirilen bu aşılarla ilgili neler biliyoruz? Ne kadar güveniyoruz? Hangi ülkenin aşısı daha etkili? Hangisini yaptıralım? Aşılanalım mı yoksa aşılanmayalım mı? Şu an bütün mesele bu.

Normal şartlarda üretilen aşıların çoğunu geliştirmek yıllar sürmüştür. Ancak bu salgınının başlamasının üzerinden henüz bir yıl bile geçmeden yüzlerce aşı haberi ortaya çıktı.

İlk önemli aşı haberi biz Türkleri gururlandıran Türk asıllı Alman vatandaşı Uğur Şahin ve eşi Özlem Türeci’den, sahip oldukları şirket Biontech’den geldi. Daha sonra Gamaleya Enstitüsü, Moderna ve son olarak Oxford üçüncü faz çalışmalarında alınan ilk sonuçların yüksek oranlarda etkili olduğu haberleri geldi.

Bu dört aşının ortak özelliği, geleneksel aşılara göre yeni teknolojilerle geliştirilmiş olmaları. Özellikle BioNTech ve Moderna aşıları, onaylanması durumunda tarihte RNA teknolojisi kullanılan ilk aşılar oldular.

Çin aşısı olan, ve başta ülkemizde ve Brezilya’da uygulanmaya başlanan Sinovac ise geleneksel yöntemlerle geliştirilen bir aşı.

Aradaki fark nedir diye araştırdığımda ise bulduğum bilgiler şöyleydi;

“Geleneksel aşılarda enfeksiyona sebep olan virüsler, zayıflatılarak ya da etkisizleştirilerek vücuda enjekte ediliyor, böylelikle vücut, kendisine zarar veremeyecek hale gelen virüse karşı bağışıklık kazanmayı öğreniyor.

RNA tabanlı aşılarda ise virüsün tamamı yerine, genetik bilgisini taşıyan RNA zincirinden kritik bir kısım vücuda enjekte ediliyor.

Viral vektör aşılarında da yine gen teknolojisi kullanılarak, virüsün taşıdığı genetik materyalin bir kısmı, başka bir virüs içine yerleştiriliyor ve vücuda enjekte ediliyor. BioNtech ve Moderna aşıları RNA tabanlı, Sputnik V ve Oxford/Astrazeneca aşıları da viral vektör tabanlı aşılar.”

Evet şimdilik aşılanmak zorunlu değil. Bu size kalmış. Sıra size gelince karar verirsiniz ama hangi aşıdan olalım derseniz sanırım şu an öyle bir seçme hakkınız yok. Çünkü şu an sadece Çin aşısı mevcut. Ama diğer aşıların da gelmesi bekleniyor. Kararı o zaman verirsiniz.

Umuyorum ki bir an önce tüm dünyada aşılama yapılır ve yüzyılın salgınından kurtulur ve eski normallerimize döneriz. Sağlıklı günler diliyorum.

Daha Fazla Göster

İlkgül Karaca

Gazeteci / Yönetici

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı