kültür sanat

Bestekar Vedat Çetinkaya, Erkekler Çok Çalışmalı

Siyasi çekişmelerin ortasında kalan sanat dallarımızdan birisi de müziğimizdir. Zaman zaman Türk Halk Müziği gibi Türk Sanat Müziğimiz de ağır eleştirilere maruz kalır. Buna rağmen büyüyerek varlığını asırlardır sürdüren bu sanat dalının yaşayan ustalarından Vedat Çetinkaya ile samimi bir sohbet gerçekleştirdik: “Hanımlar Sanat dünyasında erkeklere göre daha mı şanslı? Türk Sanat Müziği neden hep gözde? Siyaset ve Müzik ilişkisi nasıl olmalı?” gibi sorularımıza samimi cevaplar aldık. Usta hocaların emekleriyle Türk Sanat Müziği her dönem yaşayan kültürel değerlerimiz arasında yer alıyor.  Geçmişi çok eski yüzyıllara uzanan ve İslamiyette kullanılan müzik enstrümanlarına Osmanlı Sarayı’nda aralarında padişahların da olduğu müzik adamları tarafından makamlar oluşturulmasıyla bu sanat  meydana geldi.Dönemin siyasi atmosferine uygun olarak zaman zaman Saray ya da Acem kökenli bir müzik türü olarak nitelendirilmiş gözden düşürülmek istenmiştir. Kimi zaman da halkın gerçek duygularını yansıtan türkülerimiz çağdışı olmakla suçlanmıştır. Özellikle batılı enstrümanlarla ya da tamamen oryantal müzik yapan çevreler tarafından her ne kadar ülkemize has bu müzik türleri gözden düşürülmek istense de her dönem toplumun gönlüne taht kurmuştur.  İster  yaşı kemale ermiş ister yeni yetme olsun, müziklerdeki ki anlamlı sözler ve enstrümanlar ruhumuza işlemiştir. Çok başarılı söz yazarları ile bestecilerin yaptıkları bu müzikte gururlu ama anlayışlı, mağrur bir baba gibi nasihat eden sözleri dinler, şehirden, dostluktan, aşktan, vefadan ve ayrılıklardan bahseden sözleri dinlerken  tayyörlü tatlı hanımlarla şık beylerin masal gibi asil dünyalarında yaşarız. Ruhlarımıza işleyen bu derinlikli sözleri olan müzik türü asırlardır bütün siyasi hesaplaşmalara rağmen varlığını korumuştur. Ne zaman unutturulmak istense tam tersi  gençlere aktarılarak  daha da büyüyerek canlılığını korumuştur.SAHNE HANIMLARIN…Belli dönemlerde ülkemizde yaşanan siyasi kavgaların ortasında  yer alan Türk Halk Müziği gibi Türk Sanat Müziği’nin de bu köklü ve kalıcı derinliğinin sırrını öğrenmek için yaşayan önemli hocalarından ve usta icracıların önde gelenlerinden birisinin kapısını çaldık: Vedat Çetinkaya…Şimdi sözü  artık hocaların hocası olarak anılan Vedat Çetinkaya’ya bırakıyoruz:“Türk Sanat Müziği’ni  bugün en güzel icra edenlerin başında TRT’de görev yapan genç sanatçılarımız geliyor. Sanatı yaşatan çok değerli seslerimiz, bestekar, güfteci ve saz sanatçılarımız var. Bana göre ustalarımız kadar radyo sanatçıları ile gençler çok özeldir. Yıllarca radyo sanatçılığı yaptım. Bir dönemin önemli sahneleri arasında yer alan Maksim, Marmara Park Gazinosu başta olmak üzere pek çok yerde şarkı söyledim. Ancak hocalık daima benim için özel oldu. Radyo sanatçıları iyi eğitimlilerden oluşur. Bu yüzden benim için önemlidirler.””Sanatı belli çevrelere bırakmamalıyız. Bu yüzden İstanbul’da haftanın beş günü Şişli, Ataköy, Bakırköy ve Kadıköy ‘de Musiki Derneklerinin oluşturduğu korolarda hocalık yaparak, özel dersler vererek sürdürüyorum” . Diyen ÇETİNKAYA konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bu sayede Türk Sanat Müziği geniş kitlelere yayılıyor, dağılıyor. Sanat zevki olan dar bir kitleye hapsedilmekten kurtarılmış oluyor.  Tamamen sanata gönül verenlerin oluşturduğu korolar müziğimizin daima canlı kalmasının en önemli ayaklarından birisini oluşturdu?”ERKEKLER ÇOK ÇALIŞMALI…Türk Sanat Müziği’nin yaşayan Turhan Taşan, Avni Anıl, Güneş Yakartepe gibi önemli bestekarları arasında yer alan Vedat Çetinkaya’yı bulmuşken sanat dünyasında başarının sırlarını da öğrenmek istedik:“Bizler, “bir yüzün göreydim bahtım siyah olsaydı” şeklinde sözlerin yazıldığı, yaşandığı bir dönemin sanatçılarıyız. Düşüncelerimizin, hayatlarımızın ve işimizin de bu sözlerde olduğu gibi derin bir ruh halinde olması beklenirdi. Şimdi  gençlerin söyledikleri alafranga şarkıların sözleri, “Yakalarsam Öperim” tarzında. Nitekim hayatlar da böyle yaşanıyor.  Her dönemin  kalıcı olanları ile moda ve zamanı bittiğinde unutulacak eserleri olacaktır. Ancak sanat dünyasında bizim zamanımızda da şimdi de değişmeyen bir kural var. Hanım sanatçılar daha şanslı. Bu yüzden hanım sanatçı daha fazla. Erkeklerin ise sanat dünyasında kalıcı olabilmeleri için hanımlara göre daha çok çalışmaları gerekiyor. Bu yüzden daha donamlı olmalılar. Yaptıkları işi çok iyi bilmeliler,  kendilerini sürekli geliştirebilirlerse ancak kalıcı ve başarılı olabilirler.”Hayat arkadaşı Elif Çetinkaya’yı da dönemin İstanbul gazinolarında tanıdığını ve ilk görüşte aşık olduğunu söyleyen Vedat Çetinkaya, iki çocuk babası. Sanat dünyasında örnek evlilikleriyle göz dolduran çift kendilerinden örnek vererek sohbetimizi tamamladık: “Eşimi sahnede gördüm. Ardından hemen evlilik teklifi yaptım. Bir daha da sahnelere çıkmasına izin vermedim. Şarkılarını evimizde bana ve çocuklarımıza söyledi. Bizim örneğimizde olduğu gibi sanat hayatını, evlilikle noktalayan çok hanım sanatçımız var. Buna rağmen sanat dünyasında ve sahnelerde hanımlar daima erkeklere göre daha öndeler” dedi.e-Haber Ajansı (e-ha)

Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı