EŞİNİN DESTEĞİ İLE OYUNCAK SEKTÖRÜNDE MARKA OLDU

9 Eylül Üniversitesi Gemoloji Uzmanlığı ve Mücevher Tasarım Bölümü mezunu olan Senem Şenyuva Başdönmez, 10 yaşından beri kendine ait tasarım ve kombin ürettiğini söyledi. Annesinin çok iyi dikiş diktiğini söyleyen Başdönmez, bu yeteneğinin annesinden geldiğini belirtti.

Başarılı girişimci, “Eşim bana bir gün dergi getirdi. Gece dergiyi inceledim ve orada bir oyuncak gözüme ilişti. Hemen eski tişörtümü kesip, pamuklarla doldurarak oyuncak yaptım. Sabah eşim işe giderken ‘ben iş buldum, çocuk oyuncakları yapacağım’ dedim. Eşim dikiş bilmediğim için çok şaşırdı. Bu işi kurmamda eşimin desteği inanılmaz oldu” dedi. İlk dikiş makinesini eşinin aldığını ve oyuncak dikimine başladığını söyleyen Başdönmez, arkadaşlarının vasıtasıyla Saint Joseph’teki kermese, ürettiği 15 oyuncak ile katıldığını ifade etti. İlk kez ürettiği oyuncaklarla oraya katılmanın cesaret isteyen bir iş olduğuna dikkat çeken girişimci, kermese gelen insanların ürünlerini çok beğendiğini belirtti.

“KOSGEB’E KABUL EDİLDİM”

Ürünlerinin beğenilmesinin ardından iş kurmak isteyen girişimcilere yönelik Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı’nca (KOSGEB) düzenlenen uygulamalı girişimcilik eğitimine katılan ve kursu başarıyla tamamlayan Senem Şenyuva Başdönmez, KOSGEB’den aldığı destek ile oyuncak atölyesi açtı. Başdönmez, şöyle devam etti:

“Kadın girişimci olarak destek almaya başladım. Evde bir sene bu işi yaptım. Evde olmadığını görünce dükkâna geçtim. Yaklaşık 2014 yılından beri resmi olarak devam etmekteyim. Birçok kermese katıldım. E-ticaret üzerinden satışlarımız var. Ayrıca büyük bir çocuk mobilyası firmasıyla çalışıyoruz. Bütün aksesuarlarını biz üretiyoruz. Birkaç satış noktamız var.”

 “EL YAPIMI SAĞLIKLI OYUNCAKLAR”

Oyuncaklarının el yapımı ve yıkanabilir olduğunu söyleyen başarılı girişimci, oyuncakları 30 derecede yıkayıp, çocukların tekrardan oynayabileceğine dikkat çekti. “Ayrıca çocuk odalarına aksesuarlar tasarlıyoruz. Her yaşa hitap eden oyuncaklarımız olmakla beraber 70 yaşında bir teyze bile müşterimiz olabiliyor” diye konuşan Başdönmez, en çok satılan ürünlerinin kedi motifli oyuncaklar olduğunu kaydetti.

Siparişe ve kişiye yönelik oyuncaklar ürettiklerini söyleyen Başdönmez, ürünlerinin yüzde yüz yerli üretim olduğunu söyledi. Başdönmez, oyuncağa herhangi bir şey olması durumunda tamir ettiklerini ifade etti.

Başarılı Girişimci, “Yüzde yüz yıkanabilen pamuk kumaşlardan üretiyoruz. Çocuğun temas ettiği her yerde pamuk var. Ürünlerimizde plastik hiçbir şey yok, Kutu, dekor, saksı, kolye, küpe başta olmak üzere 160 kalem ürünümüz var. İç mimarlar çocuk odasını dekore ettiklerinde ürünlerimize başvuruyor. Çocuk mobilyaları üreten firmalar ürünlerini bizden alıyor. Onlara oyuncak ve aksesuar üretiyoruz. Ürünlerimizden herkes çok memnun. Paketlememize kadar her şeye özen gösteriyoruz. Oyuncaklarımızı kumaş torbalara koyuyoruz” diye konuştu.

Aileler ekonomik olsun diye çocuklarına Çin malı üretim olan plastik oyuncakları aldığını söyleyen Başdönmez, “Yıkanabilir bir ürünü vermek çok daha sağlıklı. Yerli üretim olan oyuncaklarımızın fiyatları çok uygun. Aileler, çocuklarımızın gelişimine katkı verecek oyuncakları seçmeliler” dedi.

“SOSYAL SORUMLULUK PROJELERİ”

İzmir Kan Ordusu Kanser Derneği başta olmak üzere Ege Tıbbiyeliler Derneğine oyuncak ve bağış desteğinde bulunduklarını söyleyen girişimci, çocukların eğitim ve tedavi gördükleri yerlere verdikleri desteği dile getirdi. Başdönmez, son zaman zamanlarda dünyada birçok markanın döngüsel ekonomiye katkı sağlamak için arta kalan ürünlerden yeni bir tasarımda bulunduklarını söyledi.

Senem Şenyuva Başdönmez, son olarak şöyle konuştu:

“Ben de kot kumaşlardan oyuncaklar yapıyorum. Aynı zamanda kotlardan takılar yapıyorum. Dünya buna doğru yöneliyor. Kumaşlardan kestiğimiz fazla parçaları lavanta keselerine çeviriyoruz. Böylece atık oranını minimuma indiriyoruz. Herkes inandığı işin peşinden gitsin. Amacım Senemisko’yu bayanların çalışacağı fabrika haline getirmek. Benim için kurtarılmış her bir bayan, kurtarılmış bir çocuk demektir. İzmir Hediyelik Eşya Fuarına, Saint Joseph ve Fransız Kültür’deki kermese katıldık.  Sağlam adımlarla yurtdışına açılma planlarımız var. Ama ilk önce kendi insanımızı düşünüyoruz. Talepler gelmeye devam ediyor.”

Röportaj : Zafer Aykutalp