Karamanoğlu Devletinin Hüküm Sürdüğü Sahalar
Belgesel roman yazarlığı özellikle Avrupa ve Amerika’da çok yaygın. Ülkemizde ise benim de dahil olduğum birkaç isim dışında çok üzücü belgesel tekniklerle roman yazan fazla yok. Romanlarımı hazırlarken mutlaka saha çalışması yaparım. En az bir kere romanımda konu edeceğim yerleri giderim, görürüm. Bölge hakkında detaylı bilgi edinirim. Ondan sonra kurgulamaya başlarım. Bu yüzden romanlarımda konusu geçen yerleri ve tarihlerini sizlerle paylaşacağımız yeni bir seri daha başlattık.
Roman hazırlama aşamasında topladığımız ve belgelerimiz arasında bulunan bu fotoğraflarımızı, kulağınızın bir köşesinde bulunması umuduyla sizlerle de paylaşacağız.
Olur ya Karamanoğlu Beyliği (Devleti) hüküm sürdüğü sahalara gezi yapmak ya da turlar düzenlemek isteyenlerin mutlaka görmesi gereken yerler olarak ajandanıza not alın:
1-KARADAĞ BİNBİR KİLİSE
Karaman’da erken Hristiyanlık dönemi yapılarının bulunduğu Binbir Kilise bölgesindeki kilise, manastır ve mezarların 19. yüzyıl başında yaşanan depremle yıkılmış. Fakat kalıntıları bile içinde hala bin bir gizemi, huzuru ve kocaman bir tarihi barındırmaya yetiyor.
19.yy’da yaşanan bir depremde yıkıldıkları kesinleşen Karaman’da bulunan Karadağ Binbir Kilise kompleksi günümüzde de gizemini korumaya devam ediyor.
Yüzyıllardır birçok medeniyete ev sahipliği yapan Karadağ’ın Binbir Kilise yapıları, dönemin piskoposluk merkeziydi fakat günümüzde yıkıntı halinde bulunuyor. Çok sayıda kilise ve manastırı içinde barındıran bölge, bazı kaynaklarda Barata Antik Kenti olarak geçse de, antik dönemdeki adı henüz bilinmiyor. Karaman (Larende)a 50 km kuzeyinde Karadağ’ın eteklerinde yer alan Binbir Kilise, Avrupa’dan Kudüs’e giden Hristiyan hacıların uğrayarak buradaki azizleri ziyaret ettiği bir yer. Geç antik dönemin en önemli üç merkezi arasında gösteriliyor.
Hatta dikkatli baktığınızda Hristiyanlık öncesinde pagan inancındaki yerlilerin tanrılara insan ya da hayvan kurban vermek için kullanılan adak taşlarını da görebilirsiniz. Bölgenin bir diğer günümüzde de hala bilinmeyen soru işareti: Ünlü İngiliz kadın tarihçi, araştırmacı ve ajan olarak tarihteki yerini alan Gertrude Bell’in de seyahatlerindeki en önemli noktalardan olması.
Peki uğradı da ne oldu?
Binbir Kilise’de Arabistanlı Lawrence olarak bilinen ünlü İngiliz ajanın da yöneticisi ve amiri konumundaki Gerture Bell ile ekibinin Osmanlı Döneminde bölgede yaptıkları kazı çalışmaları sırasında neler buldukları, bunları nerelere naklettikleri de henüz bilinmiyor.
Bütün bu uzun zaman dilimine rağmen 1905 yılında olduğu tahmin edilen depremle birlikte önemli oranda hasar gören Binbir Kilise’yi ziyaret ettiğinizde sizi sonsuz bir huzur, sakinlik ve sırlarla dolu anıtlar, mezarlar, manastırlar ile az bilinen antik kentlerin ilginç bir tarih karşılıyor.
Konu konuyu açıyor. Hani derler ya bu pilav daha çok su götürür. Karamanlılar konusunda yaptığı çalışmalarla her zaman saygıyla anacağımız büyük tarihçi Prof.Dr. Semavi Eyice , “Binbir Kilise Karadağ” adlı kitabında detaylı bilgileri gözler önüne seriyor. Burada dikkat çeken bir diğer konu Karamanoğulları bölgeye geldiklerinde ve sonrasında Karadağ Binbir Kilise’nin önemini korumaya devam etmesi. Ardından 14.yy’da Osmanlılar’ın iskan politikası uygulayarak bölgeyi boşaltması sonucunda bir süre kullanılamaması. Sonra yeniden bölgeyi Osmanlı iskanlara açıyor ve eski önemini 1923’lere değin sürdürüyor.
Ta ki Lozan Anlaşması’yla bölgenin Hıristiyan nüfustan arındırılmasına değin de Binbir Kilise bölgesi dini anlamda önemini koruyor.
En son Mayıs 2018 ‘de “Karamanoğlu Beyi Nure Sofi: Geçmişten Sırlarıyla Geldi” romanını hazırlamak için gittiğimizde de bölgenin pek çok kısmının yıkılmış olmasına rağmen,hatta hiç inananı kalmamış da olsa bölgenin mevcut haliyle korunduğuna şahit olduk.
Olur ya yolunuz Karaman (Larende)’a düşerse huzur, tarih, kültür ve insanlığın uygarlık serüveniyle sizi içine çeken Binbir Kilise Karadağ bölgesini de görmeden gelmeyin deriz…
Hatta oralara kadar gitmişken mutlaka yolunuza çıkan ve bazen çobanlarıyla bazen de kendi başlarına otlayan koyun ya da keçi sürüleri ile doğayla uyum kurmuş yılkı atlarını da fotoğraflamayı unutmayın.