Koronavirüs Kalp ve Akciğeri Hedef Alıyor
Çin’in Wuhan kentinde ortaya çıkan koronavirüs salgını tüm dünyayı etkilemeye devam ediyor. Koronavirüs bugüne kadar dünyada 85 milyondan fazla insana bulaştı ve 1,8 milyondan fazla da insanın ölümüne yol açtı.
Biruni Üniversite Hastanesi Prof. Dr. Halil İbrahim Ulaş Bildirici; “Koronavirüs akciğer rahatsızlığı olarak seyretse de ciddi kalp sorunlarına da neden olabiliyor.
Koronavirüs enfeksiyonuna yakalanan hastalarda ilk günlerde kalp krizi geçirme oranı artarken, hastalık ilerledikçe kalpte ritim bozukluğu, inme, kalp kapağı hasarı gibi sorunlar ortaya çıkabiliyor. Yine önceden kalp hastalığı olan kişilerin koronavirüs tablosunu ağır geçirme olasılığı diğer kişilere oranla 5 kat daha fazla ” dedi ve kalp sağlığı ile ilgili uyarılarda bulundu.
Prof. Dr. Halil İbrahim Ulaş Bildirici, “Hastaların genellikle akciğer rahatsızlığından dolayı hastalığı ağır geçirmektedir. Covid-19 öncelikli olarak akciğer rahatsızlığı ile seyretse de kalp ile ilgili hastalıklara da neden olmaktadır. Kalp hasarı, kalp krizi, ritim bozukluğu, kalp yetersizliği ve toplardamar tıkanıklığına neden olmaktadır. Yine önceden kalp hastalığı olan bireylerin hastalığı ağır geçirme olasılığı 5 kat daha fazladır. Kalp krizi geçirme riski ilk günlerde artmışken, virüsün kalp hücrelerine direk hasar vermesi hastalığın ilerleyen safhalarında oluyor. İlk günlerde göğüs, kol ve çenede ağrı gibi belirtiler önemsenmeli ve zaman kaybetmeden bir kardiyoloji uzmanına başvurulmalıdır” uyarısında bulundu.
Koronavirüs hastalığı ilerledikçe virüsün etkilerinden dolayı vücutta salınan hormonlara bağlı olarak kalp ve diğer organlarda hasar meydana gelebileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Halil İbrahim Ulaş Bildirici “Yine akciğer hasarına bağlı vücuttaki oksijen miktarı azalır ve dokular oksijensiz kalır. Bu etkilerin tamamı veya bir kısmından dolayı kalp hastalığı gelişebilir.
Tüm bu etkilere bağlı ritim bozukluğu da gelişebilir. Virüs tedavisinde kullanılan ilaçlarda ritim bozukluğuna neden olabilir” dedi.
Prof. Dr. Halil İbrahim Ulaş Bildirici, “Covid-19’u ağır geçiren hastalarda atardamarlarda ve toplardamarda pıhtı gelişme riski artabilir. Buna bağlı kalp krizi, inme ve akciğer embolisi (damar tıkanıklığı) gelişebilir, Koronavirüsün etkilerine bağlı olarak kanın pıhtılaşması kolaylaşır. Bu nedenlerden damar tıkanıklığı gelişebilir. Özellikle önceden damar tıkanıklığı olan hastalarda bu risk daha fazladır. Ayrıca hastalığa bağlı kişinin uzun süre hareketsiz kalması da damarlarda tıkanma gelişebilir. Bu gibi yüksek riskli hastalarda kan sulandırıcı ilaç kullanımı gerekebilir. Bu nedenle koronavirüs hastalığına yakalanmadan önce kalp sağlığı risklerini ortadan kaldırmak ve hastalığı geçirdikten sonra virüsün etkilerine bağlı kalp hasarı oluşup oluşmadığını tespit etmek için kardiyolojik kontrol ihmal edilmemelidir” dedi ve karantina döneminde kalp sağlığını koruyan önerilerde bulundu.
Yaş, eklem sağlığı ve eşlik eden başka sağlık sorunları göz önünde bulundurularak uygun olan spor türü seçilmelidir. Vücuttaki çizgili kasları çalıştıran, tempolu egzersiz türleri kalp sağlığı için yararlıdır. Haftada 3 defa, 40 dakika olmak üzere tempolu hareket ve fiziksel aktivite kalp sağlığını korumda etkilidir.
Karantinada olan bireylerin beslenmesine dikkat etmesi çok önemlidir. Hastanın psikolojinin iyi tutulması oldukça önemlidir. Bunu sağlamak için özellikle akşamları badem gibi besinler, muz ve benzeri meyveler, yulaf ve benzeri tohumlar, kiraz, yaban mersini benzeri yemişler psikolojik açıdan faydalı hormonların salınmasına yardımcı olur.
Karbonhidrattan zengin beslenmek psikolojik olarak iyi hissetmesine yardımcı olmaktır. Strese karşı durmak yardımcıdır. Fakat uzun süreli ve kalitesiz şeker veya karbonhidrat tüketimi obeziteye neden olur bu da kalp, şeker hastalığı gibi birçok kronik hastalığa neden olabilir. Kaliteli şeker tohumlarda, kök besinlerden, meyvelerde ve yaprak gıdalardan elde edilebilir. Bu gıdalar mineral, antioksidan ve vitamin açısından zengindir ve bu bağışıklık sistemi için çok önemlidir. Bu gıdalar genel infeksiyonlarla vücudun savaşmasında önemlidir.
Koronavirüs gibi viral infeksiyonlarda vitamin C, E ve beta-karoten oldukça önemlidir. Beta-karoten havuç, tatlı patates ve yeşil yapraklı sebzelerden, vitamin C kırmızıbiber, portakal, limon, çilek ve benzeri meyvelerden, vitamin E ise sebze kökenli yağlardan, kuruyemişlerde, ıspanak ve brokoliden sağlanabilir.
Yine karantinada evde kalınacağı için güneş görülemeyecek D vitamini üretimi azalacak ve vücuttaki miktarı düşecektir. D vitamini bağışıklık sistemini güçlendirmenin yanında birçok hastalıkta da faydalıdır. Balık, ciğer, yumurta sarısında ve sut ürünlerinde bulunur. Bu faydasının dışında süt ve yoğurt günlük protein ihtiyacının karşılanması yanında bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olur. Mineral alımı da oldukça önemlidir. Çinko alımı ayrıca önemlidir. Fasulye, kırmızı ette, kuruyemişte, susamda bol miktarda vardır. Tüm bu gıdalar virüse karşı vücudun direncini artırmakta yardımcıdır.
Akdeniz tipi beslenme karantinada kalp hastaları için en uygun beslenme modelidir. Mevsiminde sebze ve meyve tüketmek, katı yağlar yerine zeytinyağı tercih etmek, hayvansal proteini sınırlandırmak, kuru baklagiller tercih etmek kalp hastaları için en uygun beslenme modelidir.
e-Haber Ajansı (e-ha)