Köşe Yazıları

KRAL DEVRİ BAŞLADI

Birleşik Krallık tarihi bir olaya imza atmak üzere günlerdir, haftalardır hatta aylardır büyük bir hazırlık içindeydi.

Kraliçe 2. Elizabeth’in geçen yıl vefatından sonra boş kalan tahtına uzun bir bekleyişten sonra oğlu 3. Charles geçti.

Kraliçe Elizabeth, en uzun tahtta kalan Kraliçe ünvanını alarak, bu konuda bir rekor kırarak 70 yıl tahtta kaldı. Hatta geçen yıl Haziran ayında ölümünden 3 ay kadar öne Kraliçenin taht’a geçişinin 70. yılı, Platinum Jübile kutlamaları yapılmıştı.

Geçtiğimiz hafta sonu da Birleşik Krallık halkı yeni Krallarının taç takmasını, taht’a oturmasını kutladılar. Yeni Kral devri başladı.

Dünyanın her bir köşesinden onbinlerce insan bu tarihi olaya şahitlik etmek üzere Londra’ya akın ettiler. Kraliyet meraklısı bir çok kişi de günler öncesinden Buckingham Sarayının önünde kamp kurdular.

Ve tarihi gün gelip çattığında İngiltere’nin meşhur havası yapacağını yaptı. Tüm gün, zaman zaman sağanak şeklinde yağarak Londra’nın sokaklarını hınca hınç dolduran insanları ıslattı. Yeni Kraliçe Camila’yı sevmeyen ve kabullenemeyenler, yıllar önce bir trafik kazasında hayatını kaybeden Prenses Diana’nın Kraliçe olmayı hakettiğini düşünüyorlardı. Ve Camila yerine onun Kraliçe olmasını hayal edenler, Dianın ahının tuttuğunu ve havanın o yüzden bozuk ve bu kadar kötü olduğunu düşündüler. Ki pek yanılmışta sayılmazlar. Çünkü çok uzun süredir bu kadar çok ve de tüm gün yağmur yağmamıştı Londra’ya. Hele de ertesi gün Pazar günü tam bir bahar havası gelip güneş yüzünü gösterince kendimizi gerçekten Diana’nın ahı tuttu mu demekten alamadık.

Ben ise bu tarihi olaya, evimde televizyonumdan izleyerek katılmayı tercih ettim. Yağmur yok, kalabalık yok, ayakta kalmak yok gayet güzeldi. Sanki tarihi bir film izler gibi ya da Kral ve Kraliçeli, prens ve prenses dolu masal okur gibi yılların Prens Charles’ının, 75 yaşında nihayet Kral tacına kavuşmasını, Birleşik Krallığın Kralı olul tahta oturmasını, hatta eşi Camila’nın da Kraliçe tacını takışını izledim.

Daha sonra bozuk hava yüzünden kısa da olsa yapılan uçak gösterilerini, meşhur “Red Arrow” jetlerinin gri gökyüzünü Birleşik Krallık renklerine boyamasını dışarıya çıkarak sağanak yağmur altında izledim.

Evet tıpkı masallardaki gibi bir olaya 21. yüzyılda şahit edip, tarihe geçen bu olaya ben de oradaydım diyerek imzamızı attık. Ne diyelim her masal da olduğu gibi onlar erdi muradına biz çıkalım kerevetine.

Daha Fazla Göster

İlkgül Karaca

Gazeteci / Yönetici

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı