Röportajlar

KÜLTÜR VE SANATIN KALBİ BU KAFEDE ATIYOR: MÜSTAKİL ART

İzmir’de yaşayan yönetmen Özkan Güngör’ün işlettiği Müstakil Art Stüdyo-Kafe, düzenlediği kültürel ve sanatsal faaliyetlerin yanı sıra lezzetli ürünleriyle müşterilerinin beğenisini kazanıyor.

Asıl mesleği yönetmen olan Güngör, yaklaşık iki sene önce tasarladığı stüdyo-kafe projesini hayata geçirdi. Pandemiden dolayı bir sene faaliyetlerine ara veren kafe, kaldığı yerden etkinliklere devam etmeye hazırlanıyor. Kafe-stüdyo konsepti ile oluşturulan kafede gelen müşteriler bir yandan kahvesini içerken diğer yandan da söyleşi, imza günü başta olmak üzere birçok etkinliği yakından takip etme fırsatı buluyor.

Öncelikli hedefinin sinema olduğunu söyleyen Güngör, “Asıl işim yönetmenlik. Reklam filmleri ve klipler çekiyorum. İzmir’de kendi çalışmalarımızı yapabileceğimiz, arkadaşlarımızla zaman geçirebileceğimiz ofisimiz olsun istedik” dedi. Ticari bir kaygı gütmeden burasını açtığını ifade eden Özkan Güngör, amaçlarının insanları bir arada toplayıp güzel projeler üretmek olduğunu vurguladı.

“HALKIMIZI BİRÇOK SANATÇI İLE BULUŞTURDUK”

Birçok yazarı konuk olarak ağırlayıp insanlarla bir araya getirdiklerini belirten Güngör, Müstakil Art konsepti ile ilgili şunları kaydetti:

“Birçok yazarı konuk olarak ağırlayıp söyleşi ve imza günleri yaptık. Ara Güler’in sınıf arkadaşı olan uluslararası fotoğrafçı Yusuf Tuvi’yi ağırladık. Ercan Turan ile baristaların katıldığı kahve pişirme dersleri düzenledik. Resim ve müzik atölyesi olarak da kullanıldı. Yapabildiğimiz kadar insanları bir araya getirip sanatın her dalıyla alakalı fikirler üretmek istiyoruz. Hem çocuklara hem de yetişkinlere yönelik söyleşiler, etkinlik ve tiyatro gösterileri yapmaya devam edeceğiz.”

Kafenin yanında elli kişilik kapasitede stüdyolarının olduğuna dikkat çeken işletme sahibi, burada iş ve sanat dünyasından insanları konuk ederek bunları kendi youtube kanallarından canlı olarak yayınlamaya çalışacaklarını aktardı.

“MENÜYÜ HAZIRLARKEN PROFESYONEL DESTEK ALDIK”

“Menü için profesyonel destek aldık. Çok çeşitli menü yapıp bozmak istemedik. Ailemin yaptığı ürünleri de burada menüye koyuyorum. Ona göre sunum yapıyoruz. Menüde serpme kahvaltımız, tost, makarna, hamburger çeşitleri başta olmak üzere ayrıca 17-18 çeşit bitki çayımız var” diye konuşan Özkan Güngör, filtre kahve konusunda farklı bir teknik uyguladıklarını belirtti.

Filtre kahvelerin pişirme tekniği olarak sifon adı verdikleri demleme tarzını kullandıklarını aktaran Güngör, kahvenin masada dokuz dakika demlendiğini acelesi olanlar için de V60 tekniğini tercih ettiklerini kaydetti.

Türk kahvesini kendi makinelerinde öğüttüğüne dikkat çeken işletme sahibi, haftanın belli günlerinde ev yapımı limonata ile müşterilerin damağında tat bırakacak lezzetlere yer verdiklerini açıkladı.

“İyi kahve, iyi müzik” anlayışı ile yola çıktıklarını söyleyen Güngör, her damağa hitap ettiklerini vurgulayarak şöyle konuştu: “Nargile koymak yerine insanların kültürel gelişimini sağlayacak etkinlikler düzenlemek istedik. Sürekli pop müzik dinleten bir kafe olmak yerine caz müzik dinletiyoruz. Enstrümantal müzik dinletilerini tercih ediyoruz.”

 

 

 

“KAFE KÜLTÜRÜNÜ SANAT İLE HARMANLADIK”

Sadece kafeye bağlı kalmadıkları için birçok etkinlik ile insanların beğenisini kazandıklarını söyleyen Özkan Güngör, “Aileler kahvaltısını yaparken çocukları içeriye alıp ücretsiz tiyatro gösterileri düzenliyoruz. Bornova’da bu şekilde bahçesi olan ferah mekanlardan birisiyiz. İnsanlardaki kafe kültürü bir şey yiyip içmek üzerine. İnsanlar buraya sadece kahve içmeye değil diğer yandan da proje üretmeye geliyor. Online eğitim konusunda da ofisimiz hizmet veriyor” dedi.

“Sosyal medyadan uzaklaşıp kafa olarak rahatlamak isteyenler buraya gelip vakitlerini güzel bir şekilde değerlendirebilirler. Bizi tercih ettiklerinde bu rahatlığı tadacaklardır. Kültürel ve sanatsal aktiviteler için müşterilerimizi buraya bekliyoruz” diye konuşan Güngör, şöyle devam etti: “Haftada etkinlik sayımızı arttırmayı planlıyoruz. Sokak müzisyenleri arkadaşlarımız var. Onlar akustik müzik yapacaklar. Gündüz çocuklar için tiyatro, akşam da yetişkinler için stand up gösterileri olacak. Sinema günleri düzenlemeyi düşünüyoruz. Sanatın birçok dalına hitap etmek istedik. İçindeki çocuğu kaybetmeyen, üretmek isteyen herkese kapımız açık.”

Müstakil art isminin bağımsız sanat anlamına geldiğine dikkat çeken işletme sahibi Güngör, üniversiteden akademisyenlerinde konferans, ders için burayı tercih ettiklerini söyledi.

Kendisinin de bir yönetmen olarak hedeflerinin olduğuna değinen Güngör, şöyle konuştu:

“İlk filmimi çekmek istiyorum. Bu konuda destek aldığım kişiler var. Kurşun Yarası, Kavak Yelleri, Kırık Kanatlar gibi birçok dizide çalıştım. Bu konuda tecrübeye sahibim. Rubato isimli grubun çıkardığı şarkılarda klip yönetmenliği yaptım. Belediye şehir tiyatrosuna girerek oyunculuk yaptım. Lise çağlarında oyuncu olarak çalıştım. Kamera arkasında görev yaptım. Cem Adrian’ın performans kliplerini çektik. Destek bulursak bir İzmir filmi çekmek istiyoruz”

 

“YENİ PROJELERİ HAYATA GEÇİRMEK İSTİYORUZ”

Yeni projeleri ile ilgili de açıklamalarda bulunan Özkan Güngör, kamp ve restoranın bir arada bulunduğu bir mekân yapmak istediğini, oyunculuk ve resim atölyesi kurma hedefinin olduğunu belirtti. Bir sinema filmi çekmek istediğini açıklayan Güngör, şunları sözlerine ekledi: “Yeterli desteği bulabilirsem İzmir ile alakalı bir film çekmek istiyorum. Ünlü isimlerle çalışmaktan ziyade tiyatro kökenli ve geleceği olan isimlerle çalışmak isterim. Keşfedilmemiş birçok yeteneğin olduğunu düşünüyorum çünkü. Sokaklara inmeyi ve oralarda çalışmayı düşünüyorum. İnsanlara gerçek ve samimi hikayeleri anlatmak gerektiğine inanıyorum.”

Röportaj sırasında konuğumuz olan Ege Üniversitesi’nde görevli Doç.Dr. Şerife Yalçınkaya’da “Müstakil Art” stüdyo-kafe ile ilgili düşüncelerini söyledi. “Burası bir kültür ve sanat ortamı” diyen Yalçınkaya, şunları kaydetti:

“Özkan beyin mekanını görmeden önce kafeye gidip oturmuşluğum yoktu. Sanatçıların, akademisyenlerin tercih ettiği bir mekân haline geldi. Biz doktora derslerimizi, toplantılarımızı burada yaptık. Birçok faaliyetlerin yapıldığı böyle mekanların desteklenmesi lazım. Birazdan ortak bir bildiri sunmak için sempozyuma gireceğim mesela. Açık havada ev ortamı olduğu için burayı tercih ediyoruz.”

 

 

 

Etiketler
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı