Gündem

Planlanan Fosil Yakıt Üretimi Olması Gerekenden Fazla

Production Gap – Üretim Açığı Raporu adıyla yayımlanan bu çalışma, ülkelerin kömür, doğalgaz ve petrol yatırımı planları ile iklim krizini önlemek için gerekli olan emisyon miktarlarını karşılaştırıyor. Rapor, bu aradaki farkı üretim açığı olarak niteliyor.

E-Haber Ajansı (e-ha) editörünün kaynağından aldığı bilgiye göre; Tarihte ilk defa yayımlanan bu çalışma, ülkenin fosil yakıt planlarının olması gerekenden çok daha fazla olduğunu gözler önüne seriyor. Eğer mevcut fosil yakıt planları hayata geçerse, 2030 yılında, 1.5°C hedefi için gerekli olan miktardan yüzde 120 daha fazla fosil yakıt üretimi yapılacak.

En fazla fosil yakıt üretimi yapan 7 ülke* ile güçlü iklim hedefi bulunan 3 ülkeyi** inceleyen rapor, petrol, kömür ve gaz üretimi planlarından vazgeçmeden iklim krizi ile mücadele edemeyeceğimizi gözler önüne seriyor. 

Paris Anlaşması’nın hedeflerini tutturabilmek için, bu üretim açığının kapanması gerekiyor. Ancak, rapor, ülkelerin hiçbirinin, ilgili fosil yakıt üretimini, hedeflere uygun bir şekilde azaltma planı bulunmuyor. Ülkelerin hedeflerinin büyük bölümü, fosil yakıtlara olan talebi azaltmayı hedefleyen adımlar içeriyor, ancak çalışma, üretim kısmında da hedeflerin ortaya konması gerektiğini ifade ediyor.

Çalışmaya göre, en çok üretim açığı kömürde görülüyor. Birçok ülke kömürlü santraller başta olmak üzere kömür kullanımını sınırlandıran adımlar atıyor ancak ülkeler, aynı zamanda 2030 yılında, ısınmayı  1,5°C derecede tutacak üretimin ise yüzde 280 üzerinde kömür üretmeyi planlıyor. Bu üretim arz tarafında yapılan hamleler ile tezat oluşturuyor.

Birleşmiş Milletler ve önde gelen araştırma kurumları tarafından hazırlanan Üretim Açığı Raporu, Paris Anlaşması hedefleri ile ülkelerin kömür, petrol ve doğal gaz üretim planları arasındaki farkı değerlendiren ilk rapor.  

Dünya fosil yakıt üretim plan ve projeksiyonlarını değerlendiren rapor, ülkelerin küresel ısınmayı 1,5°C veya 2°C derecede sınırlayacak üretim düzeyinin üzerinde bir üretim patikasında olduklarını ve iklim hedeflerinin gerçekleştirilmesini zorlaştıran bir “üretim açığı” yarattıklarını ortaya koyuyor. 

Üretim Açığı Raporu, ülkelerin Niyet Beyanları’nın (NDC), küresel ısınmayı sınırlama hedefi için gereken emisyon azaltımlarının gerçekleştirilmesi için yetersiz kaldıklarını gösteren Birleşmiş Milletler Çevre Programı UNEP tarafından yayınlanan Emisyon Açığı Raporu’nu tamamlayıcı nitelikte.

Ülkeler, Paris Anlaşması kapsamında sundukları ve zaten yetersiz olan iklim taahhütlerini gerçekleştirebilecek fosil yakıt üretim düzeyinin çok üzerinde üretim yapmayı planlıyor. Kömür, petrol ve doğal gaz arzına yapılan bu aşırı yatırım, fosil yakıt altyapısında kilitlenmeye yol açarak, emisyon azaltımını zorlaştırıyor.

Raporun baş yazarlarından ve Stockholm Çevre Enstitüsü ABD Ofisi Direktörü Michael Lazarus açıklamasında, “Son on yılda, iklim tartışmasının ekseni değişti. Fosil yakıt üretimindeki sınırsız büyümenin, iklim değişikliğini durdurmaya yönelik çabaları zayıflattığı daha geniş kabul görüyor. Bu rapor, ilk kez, Paris Anlaşması hedefleri ile ülkelerin kömür, petrol ve doğal gaz üretimi plan ve politikaları arasındaki tutarsızlığın ne kadar büyük olduğunu ortaya koyuyor. Rapor, bu açığın ulusal politikalar ve uluslararası işbirliği yoluyla kapatılmasına yardımcı olacak yollar öneriyor ve çözüm yolları paylaşıyor” dedi.

Üretim Açığı Raporu, Stockholm Çevre Enstitüsü (SEI), Uluslararası Sürdürülebilir Kalkınma Enstitüsü, Denizaşırı Kalkınma Enstitüsü ODI, CICERO Uluslararası İklim ve Çevre Araştırmaları Merkezi, Climate Analytics ve UNEP’in de aralarında bulunduğu önde gelen araştırma kuruluşları tarafından hazırlandı. Raporda yer alan analiz ve değerlendirmelere, çok sayıda üniversite ve araştırma kurumundan ellinin üzerinde araştırmacı katkıda bulundu.

Raporun önsözünde, UNEP Genel Direktörü Inger Andersen, karbon emisyonlarının on yıl önce Emisyon Açığı Raporu baz senaryolarında (BAU) öngörülen seviyelerde kaldığını belirtiyor.

UNEP Genel Direktörü Andersen, “Bu durum, uzun zamandan beri yapılması gerektiği gibi, fosil yakıtlara odaklanılmasını gerektiriyor. Dünya enerji arzında kömür, petrol ve doğal gaz hakimiyetinin devam etmesi, emisyonları iklim hedefleriyle tutarsız seviyelere yükseltiyor. Bu raporda, fosil yakıt üretimindeki artış ile küresel ısınmayı sınırlamak için gerçekleştirilmesi gereken üretimdeki düşüş arasındaki açığı gösteren yeni bir ölçüm, fosil yakıt üretim açığı sunuluyor” diyor.

Raporun başlıca bulguları:

Dünyanın şu andaki fosil yakıt üretim patikası, 2030 yılında ısınmayı 2°C derecede tutacak üretim seviyenin yüzde 50 ve ısınmayı 1,5°C derecede tutacak seviyenin yüzde 120 üzerinde.

En büyük üretim açığı kömürde görülüyor. Ülkeler 2030 yılında, ısınmayı 2°C derecede tutacak üretimin yüzde 150, 1,5°C derecede tutacak üretimin ise yüzde 280 üzerinde kömür üretmeyi planlıyor.

Petrol ve doğal gaz konusunda, devam eden yatırımlar ve altyapılara bağlı olarak ortaya çıkacak emisyonlar ile, Paris Anlaşması kapsamındaki karbon bütçelerinin aşılacağı ve 2040 yılına kadar sınmayı 2°C derecede tutacak üretiminin yüzde 40-50 üzerinde üretim yapılacağı görülüyor.

Ülkeler bazında yapılan projeksiyonlara göre, 2030 yılında ülkelerin kömür, petrol ve doğal gaz üretimleri NDC’leri ile tutarlı üretim miktarlarının (ki bunlar ısınmayı 1,5°C ya da 2°C derecede tutmak için yetersiz), sırasıyla yüzde, 17, yüzde 10 ve yüzde 5 üzerinde gerçekleşecek.

Ülkeler, sondaj ve çıkarma işlemlerinin sınırlandırılması, teşviklerin kaldırılması ve gelecek üretim planlarının iklim hedefleriyle uyumlu hale getirilmesi dahil olmak üzere, üretim açığını kapatmak için sayısız seçeneğe sahip. Raporda, bu seçeneklerin yanı sıra, Paris Anlaşması kapsamında uluslararası işbirliğiyle ortaya çıkan seçeneklere de ayrıntılarıyla yer veriliyor.

Raporun yazarları, adil bir enerji dönüşümünün öneminin de altını çiziyor.

Rapor yazarı ve SEI Araştırmacısı Cleo Verkuijl, “Sosyal ve ekonomik değişimden etkilenenlerin geride kalmamalarını sağlamak acil bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor. Dönüşüm planlaması, aynı zamanda, daha iddialı iklim politikaları konusunda fikir birliği de üretebilir” dedi.

Üretim Açığı Raporu, 60’tan fazla ülkenin Paris Anlaşması kapsamında yeni emisyon azaltım planları ve iklim taahhütlerini belirleyen ulusal katkılarını (NDC’ler) 2020 yılına kadar güncellemeyi taahhüt ettiği sırada yayınlandı.

UNEP İklim Değişikliği Koordinatörü Niklas Hagelberg, “Ülkeler bu fırsatı, fosil yakıt üretimi yönetim stratejilerini NDC’lerine entegre etmek için kullanabilir – bu da emisyon azaltım hedeflerine tutturmalarına yardımcı olur” dedi.

SEI Genel Direktörü Måns Nilsson, “Fosil yakıt üretim seviyeleri, yirmi yılı aşkın bir süredir sürdürülen iklim politikalarına rağmen, her zamankinden daha yüksek. Bu rapor, hükümetlerin kömür, petrol ve doğal gaz üretimibe devam eden desteklerinin sorunun büyük bir parçası olduğunu gösteriyor. Derin bir çukurdayız – kazmayı bırakmalıyız. ” 

e-Haber Ajansı (e-ha)

[ad_2]
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı