Ege Time Dergisi :Taner Bey, öncelikle zaman ayırdığınız için teşekkür ederim. Türkiye’de film sektörü son yıllarda ciddi bir dönüşüm içinde. Sizce sektör şu anda hangi noktada?
*Taner Günay:* Rica ederim. Evet, Türkiye’de film sektörü özellikle dizi ihracatıyla büyük bir ivme kazandı. 150’den fazla ülkeye dizi satıyoruz ve bu, kültürel ihracat açısından çok önemli. Ancak sinema tarafında aynı başarıyı yakalayabildiğimizi söylemek zor. Kreatif potansiyelimiz yüksek ama yapım ve dağıtım süreçlerinde hâlâ bazı yapısal sorunlar var.
Ege Time Dergisi :Bu sorunlar neler? En çok hangi alanlarda sıkıntı yaşanıyor?
*Taner Günay:* En büyük sıkıntı finansman ve sürdürülebilirlik. Bağımsız sinema hâlâ yeterince desteklenmiyor. Büyük yapımların dışında kalan projeler, fon bulmakta zorlanıyor. Ayrıca sinema salonlarının sayısı azalıyor, dijital platformlar yükseliyor ama bu geçiş süreci hâlâ sancılı.
Ege Time Dergisi :Dijital platformlar demişken, sizce bu yeni mecra film üretimini nasıl etkiliyor?
*Taner Günay:* Hem olumlu hem olumsuz etkileri var. Olumlu tarafı, daha fazla içerik üretilebiliyor ve daha geniş kitlelere ulaşılabiliyor. Olumsuz tarafı ise bazı projelerin sadece algoritmalara göre şekillenmesi. Yani sanatsal risk alma cesareti azalabiliyor. Ama yine de dijital platformlar, özellikle genç yönetmenler için bir fırsat.
Ege Time Dergisi :Geleceğe dair umutlu musunuz?
*Taner Günay:* Kesinlikle. Genç kuşak çok yaratıcı. Teknolojiye hâkimler, dünyayı takip ediyorlar. Eğer doğru destek mekanizmaları kurulursa, Türkiye sadece dizi ihracatında değil, sinema alanında da küresel bir oyuncu olabilir. Yeter ki bu potansiyeli doğru yönlendirelim.
Ege Time Dergisi : Son olarak, genç sinemacılara ne tavsiye edersiniz?
*Taner Günay:* Cesur olun. Hikayenize güvenin. Ve mutlaka uluslararası festivalleri takip edin. Türkiye’deki sinema, yerel kalmak zorunda değil. Evrensel bir dil yakaladığınızda, dünyanın her yerinde karşılık bulabilirsiniz.
