Köşe Yazıları

Üzerimizden Bir Corona Geçti

Geçti mi geçmedi mi henüz bilemiyorum ama normalleşme sürecine adım adım girdiğimiz bu günlerde adını artık pek de duymak istemeyeceğimiz bu virüsten bahsetmek istiyorum biraz.

Coronavirüs, Nam-I diğer Covid 19. Geçtiğimiz bir kaç ay içinde gökten zembille iner gibi hayatlarımızın orta yerine oturdu ve kaldı. İsmindeki çeşitlilik kendiyle ilgili birçok konuda da başgösteriyor. Laboratuvarda mı üretildi, biyolojik savaş mı, insanlığı gerçekten tehdit eden bir virüs mü, uzaylılar mı dünyaya bıraktı, sorumlusu İsrail mi, ABD mi, Çin mi yoksa Rockefeller ya da Elon Musk mı, acaba çevre kirliliğini önlemek için oluşturulan bir algı yönetimi mi gibi birçok soru ve komplo teorisi üretiliyor hakkında…

Önümüzdeki yıllarda neyin nesi olduğu ortaya çıkar elbet ve bu muamma da sona erer. Corona adı hayatlarımızda bir yer edinmeye başladığı andan itibaren ülkemize ya da tüm Dünyaya tahmin edildiği gibi Mart ayında değil, 2019 Ekim-Kasım aylarında eş zamanda yayıldığını düşünüyorum ben. Yani ülkemizde de aşağı yukarı Çin ile aynı zamanlarda başlayan ve çok ciddi bir grip salgınına sebep olan ancak hiçbirimize test yapılmadığı için o zamanlar tanı koyulamayan bir hastalık. (Çin’de tespit edilişi Aralık ayı ama tabii ki de salgın tespit edildiği gün başlamış sayılmaz.) Her grip vakasında olduğu gibi bağışıklığı düşük, ameliyatlı, yaşlı ya da kanserli vakalarda ölüme sebebiyet veren bir salgın.

Geçtiğimiz kış, haftalarca kurtulamadığımız grip salgını sırasında aklımdan geçmedi değil çocuklarımın sınıf arkadaşlarının yarıdan fazlası okula gidemiyorken neden okullar tatil edilmiyor ya da hasta olan neden maske takmıyor Japonya’da olduğu gibi diye. Ama ben bunları düşündüğüm dönemde maske taksın hasta olanlar diye öneri getirseydim ve önerim dikkate alınsaydı gördüğümüz her maskeliyi Lösemi sanardık sanırım. Çünkü maske takımı ülkemizde Lösemi ile özdeşleştirilmişti.

Sonuç olarak; yaşanılanların bir salgından çok çok öte olduğunu, arka planda farklı şeylerin döndüğünü düşündüğümü belirtmek isterim. Sahilde yürümeyin yolun karşı tarafında yürüyün şeklinde yapılan anonslar, okullar tatil edildikten bir hafta sonra organize bir şekilde uzaktan eğitim sisteminin yapılanması şaşırtıcı geliyor bana. Bir hastalık varolduğu söyleniyor, ölümcül olduğundan bahsediliyor, herkesin bu hastalığa yakalanacağı iddia ediliyor. O halde bu dönemde açık havadan korkmaktansa, önümüzdeki Eylül Ekim aylarındaki salgına hazırlansak çok daha profilaktik olur diye düşünüyorum. Kültürümüzdeki yaygın sevgi gösterisi sarmaş dolaş öpüşme hallerine oldum olası karşı olduğum İçin sanırım, bundan böyle hastalık adını anarak kendimi en çok bu davranışlardan koruyacağım bu süreçte.

Akıl ve beden sağlığımızın zirve yapacağı günlere doğru hep birlikte. 

Etiketler
Daha Fazla Göster

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı