Çocuğunuzu elbette çok seviyorsunuz. Onu her şeyin ötesinde tutuyor ve geleceğinin iyi olması için
fazlasıyla çaba gösteriyorsunuz. Peki tüm bunları yaparken çocuğunuza yeteri kadar sevgi gösteriyor
musunuz?
Çocukların dünyasını anlamak her zaman kolay olamayabiliyor. Özellikle zamanın koşturmacası içinde
ebeveynlerin çocuğunu yeterince tanıyor olması, onun hakkında gözlemde bulunabilmesi her zaman
mümkün olmuyor. Anne ve babalar çocuğunu yeterince tanımadığında ise, onun davranışlarına
anlam vermekte zorlanıp endişe duyabiliyor ve sevgisini gösterme biçiminde ise bocalayabiliyor.
Sevgiyi gösterme şekli ya tamamen çocuğu azarlamaya dönüyor ya da onu tamamen serbest bırakıp
kural konusunda destekleyici olmayan bir yönteme dönüşüyor.
‘’Çocuğuma sevgimi nasıl gösterebilirim?’’ diyen ebeveynler için önerilerim şunlardır;
Çocuğunuza Sevgi Kavramını Öğretmelisiniz!
Sevgiyi göstermenin birden çok yolu vardır. Her denediğiniz yöntemlerde bunun çocuğunuzda
bambaşka etkiler yaratacağına şahit olabilirsiniz. Çocuğunuza karşı ses tonunuzun alçaklığı, temas
kurmanız ve özellikle çocuğunuzla göz teması kurmanız oldukça önemlidir. Çocuğunuz zaman zaman
sizinle bazı konularda inatlaşıyor ve sözünüzü dinletmekte zorluk yaşatıyor olabilir fakat bir süre sonra
bu inatlaşma kısmı karşılıklı bir hal alıyor. Böyle durumlarda çocuğunuz eğer bir öfke nöbeti
geçiriyorsa ona sarılıp sakinleştirmeniz gerekmektedir. Aynı zamanda kuracağınız göz teması ise
çocuğunuza; ‘’şu an tamamen seninleyim ve anlatacaklarını çok önemsiyorum’’ alt metnini verecektir.
Ses tonunuzu onu kaygılandırmayacak şekilde ayarladığınızda da çocuğunuzun kendini ifade edeceği
noktalarda kendi ses tonuna da dikkat edeceğini göreceksiniz.
Çocuğunuzu Muhakkak Gözlemlemelisiniz!
Çocuğunuzun tüm hareketlerini izlemeniz çocuğunuzun size söylemek isteyip söylemediği şeyleri de
keşfetmenize yardımcı olur. Çocuğunuzun bazı davranışları ve tepkilerini hangi olaylardan önce veya
sonra verdiğini bu şekilde anlayabilirsiniz. Çocuğunuzun tekrarladığı cümleleri neden sık
tekrarladığının alt metinleri ancak bu şekilde ortaya çıkmaktadır. Çünkü bazı tepkiler çocukların dikkat
çekme davranışının olduğunu gösterir. Bu dikkat çekme davranışı ise ilgi konusu ile bağlantılıdır.
Çocuğunuzun ilgi bekleyip beklemediğini, hangi alanlarda desteğe ihtiyaç duyduğunu anlamak için
gözlem her zaman önem taşımaktadır.
‘’Hayır!’’ Kelimesini Çok Sık Kullanmayın!
Bazı ebeveynler çocuk daha cümlesini bitirmeden hemen; ‘’hayır, olmaz!’’ gibi kelimeleri çok sık dile
getiriyorlar. Etkin bir şekilde kendini ifade edemeyen çocuk, bir süre sonra kaçıngan bir hal alır.
Ebeveynleri ile bir şey paylaşmak istemez. Ve bu şekildeki bir sınır çocuğun zihninde; ‘’ben
değersizim, beni sevmiyorlar’’ düşüncesi yaratabilir. Elbette bu çocuğunuzun her dediğine ve her
isteğine ‘’evet’’ demelisiniz anlamına gelmiyor. Sadece belli sınırlar içerisinde çocuğunuzun kendiniz
özgürce ifade edebilmesine olanak sağlamak gerekiyor.
Yoğun bir hayat akışı içerisinde olabilirsiniz. Fakat çocuğunuzun bunu anlaması her zaman mümkün
olmayabilir. Kendinizi stresli ve kötü hissettiğiniz zamanlarda evin içerisine bir mekan değişikliği ve
kendinizi bir süre dinlemeniz çocuğunuzla sağlıklı iletişim kurabilme adına daha anlamlı olacaktır.
