Yeni Yüzyılımızın Adı “Sabır Çağı”

Ben ocakta sütü taşan, çok pardon, “ergenlikle gelgit yaşayan veliler” grubundan, “LGS’yi nasıl kazasız belasız atlatırız?” veliler grubuna terfi ettiğimden diğer gruplara pek takılmıyorum.

Sonuç olarak, ergenlik döneminde aralarına girmek isteyip de giremediği tüm gruplara lanet okuyan bir gençken, yetişkin olduğunda kaçtıkça gruptan gruba dahil edilen bir birey olmanın haklı gururunu yaşıyorum.

Merak ediyorum, 21 Eylül’ün yalnızca bir konu başlığı olduğunu acaba sadece ben mi düşünüyorum? Okula başlama sürecinin panik içinde olan veliler adına bir süreliğine netleşmesine sevinmekle beraber hala neden “ilk dönem uzaktan eğitimden başka birşey beklemeyin arkadaşlar” netliğini kazanamadığımızı üzülerek izlemekteyim.

Senaryolar, insanlar çeşit çeşit. Bir kısım piyasalar hareketlensin diye okullar bir açılıp bir kapanacak, eninde sonunda ilk dönem iptal olacak diye düşünüyor. Diğer kısım ne zaman açılırsa açılsın bu sene çocuklarımı okula göndermeyeceğim diye düşünüyor. Kimi Rusya’daki aşı çalışmalarından umutlu, kimi hayatının sonuna kadar maske takmak zorunda kalmaktan  dolayı karamsar.

Yaşananlar ve yaşanacaklar tarihte yerini aladursun Dünyaca aynı günlerden geçtiğimiz, kaçacak bir deliğimizin bile olmadığı bir ortamda içlerin rahat etmesi adına çocuklarımızın birkaç aylık daha uzaktan eğitim almasını çok da hüzünlü bulmayanlardanım.

Okul başarısı mı, sosyal başarı mı diye yaptığım gayrı istatistiksel araştırmalarım sonucunda vardığım sonuç nedense hep aynı çıkıyor. Sosyal anlamda başarılı ve aktif yetiştirilen çocukların hayat başarısı çoğunlukla akademik anlamda başarılı yetiştirilen çocuklardan daha fazla oluyor. 

Yani…

Şu süreçler biraz daha netlik kazanana kadar her iki grup öğrenci de sokağa çıkma yasaklarına mahal vermeden biraz daha evlerde takılsa daha iyi olacak gibi sanki. Sabır sabır sabırrrr…

Yeni Yüzyılımızın Adı “Sabır Çağı” olabilir. Ben sadece önermek istedim:)