BEN SİZE TAARRUZ EMRETMİYORUM ÖLMEYİ EMREDİYORUM…

Sevgili okurlar,
Tarihimizin her anı acı ve gözyaşıyla dolu olsa da, yapmış olduğumuz mücadelelerde ki başarımız, bizleri biraz olsun mutlu etmektedir.
Millet olarak şunu düşünürüz, vatan mevzu bahisse gerisi teferruattır. Bu şiarla yaşadığımız için, canımızı hiç düşünmeden ortaya koyarız.
Dünya tarihinde hiçbir millet yoktur ki kefenini giyip savaş meydanında yer alsın.
Ölüme meydan okuyan ya da ölüme gülerek giden millet var mı derseniz, hiç düşünmeden cevabını Türk Milleti diyebiliriz. Bunu kendimiz için biz söylesek belki abartı olur ancak düşmanımızdan bunları duymak bize ayrı bir guru vermektedir.
Çanakkale işte böyle bir yerin adıdır.
Ölüme gülerek gidenlerin diyarı,
Bıyığı bile terlememiş vatan mevzu bahisse gerisi teferruattır diyenlerin diyarı,

Çanakkale neresidir derseniz?
Yarbay Mustafa Kemal’in Alman General’i Liman von Sanders’a ders verdiği yerdir, diyebiliriz.
Gelin bu hadiseyi şöyle bir hatırlayalım;
“Mustafa Kemal Arıburnu Kumandanıdır. İngilizler Anafartalar’a çıkartma yapmışlardı. Vaziyet buhranlı ve çok tehlikeliydi. Mustafa Kemal, Başkumandan vekili Enver Paşa’ya doğrudan doğruya başvurmak zorunda kalıyordu. Fakat kendisini tatmin eden cevap alamıyordu. O sırada karargâhı Yalova’da bulunan Liman von Sanders Paşa telefonla Mustafa Kemal’i arıyor. Konuşmaya şahitlik yapan Erkan-ı Harbiye Reisi Kazım Bey’dir. Konuşma şu şekilde ceryan etmiştir;
Liman von Sanders’in sorduğu soru şudur:
-“Vaziyeti nasıl görüyorsunuz, nasıl bir önlem düşünüyorsunuz?”
Yarbay Mustafa Kemal ;
-“Vaziyeti nasıl gördüğümüzü çoktan size ulaştırmıştım. Önleme gelince; bu dakikaya kadar çok uygun tedbirler vardı. Fakat bu dakikada sonra bir tek tedbir kalmıştır.”
Liman von Sanders Paşa soruyor:
-“O tedbir nedir?”
Yarbay Mustafa Kemal’de şöyle cevap verir:
-“Bütün kumanda ettiğiniz kuvvetleri emrime veriniz. Tedbir budur.”
Liman von Sanders’in cevabı alay edicidir:
-“Çok gelmez mi efendi?”
Yarbay Mustafa Kemal aynı üslupla şöyle demiştir;
-“Az gelir” der ve telefon kapatır.
Pek kısa bir zaman sonra olaylar, Liman von Sanders Paşa’yı kumanda ettiği kuvvetleri Yarbay Mustafa Kemal’in emri altında vermeye mecbur etmiştir.”

Evet Sevgili Okurlar;
Çanakkale ne demektir derseniz?
Yine Yarbay Mustafa Kemal’in dünya tarihinde hiçbir komutanın vermeye cesaret edemeyeceği emri vermesidir,
Mustafa Kemal 57. Alaya şu emri veriyordu;
“Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimizi başka kuvvetler ve başka komutanlar alabilir.”
İşte Çanakkale, bu emrin sonucunda gencecik fidanların ölüme gülerek meydan okuduğu yerdir.

Çanakkale neresidir?
Yarbay Mustafa Kemal’in savaşı kazandığında, Cenkbayır’ından düşman donanmasına bakarak “Hektor’un Öcünü aldım.” dediği yerdir Çanakkale.

Mehmet Akif’in de şiirinde belirttiği gibi;
“Şu Boğaz Harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi,
Tepeden yol bularak geçmek için Marmara’ya,
Kaç donanmayla sarılmış ufacık bir karaya,
Ne hayâsızca tahaşşüt ki ufuklar kapalı!
Nerde -gösterdiği vahşetle “bu, bir Avrupalı”
Dedirir-yırtıcı, his yoksulu, sırtlan kümesi
Varsa gelmiş, açılıp mahbesi, yahut kafesi!
Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvâm-ı beşer,
Kaynıyor kum gibi… Mahşer mi, hakikat mahşer,
Yedi iklimi cihanın duruyor karşına da;
Ostralya’yla beraber bakıyorsun Kanada!
Çehreler başka, lisanlar, deriler, rengârenk.
Sâde bir hadise var ortada: Vahşetler denk.
Kimi Hindû, kimi Yamyam, kimi bilmem ne belâ…”

Evet Sevgili Okurlar;
Bugün 18 Mart Türk Milleti’nin tarihine Altın harflerle kazınmış bir tarih. Bize bu haklı gururu yaşatan başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.
Ruhları şad olsun…Tanrı milletimizi korusun Ordumuzu Yüceltsin….