Merhabalar,
Çocukken söylediğimiz şarkıda olduğu gibi, “Bugün 23 Nisan, hep neşeyle doluyor insan”.
Evet gururla ve büyük bir mutlulukla Turkiyemizin en önemli ve en anlamlı günlerinden birisi olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 101. yılını kutluyoruz.
23 Nisan, Milli mücadele tarihimizde önemli bir dönüm noktası olup, Cumhuriyet’e giden yolda atılan çok önemli ve çok büyük bir adımdır.
TBMM KURULUŞU
Türkiye Büyük Millet Meclisi, 23 Nisan 1920 tarihinde Ankara’da kurulmuştur. Osmanlı Devletinin İtilaf Devletlerince işgali sırasında direniş gösteren Türk Milletinin oluşturduğu irade ile kurulmuş olup, “Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir” ilkesi, TBMM’inin varoluşunun temel dayanağı olmuştur.
ÇOCUK BAYRAMI OLARAK KUTLANMASI
1927 yılında da büyük önder ve dönemin Cumhurbaşkanı olan Mustafa Kemal Atatürk tarafından 23 Nisan günü çocuklara armağan edilmiştir. Ve ilk kez 1927’de kutlanan çocuk bayramında Atatürk arabalarından birini çocuklara tahsis etmiş ve Cumhurbaşkanlığı Bandosu çocuklar için konser vermiştir.
1929 yılı ve sonrasında da 23 -30 Nisan haftası “Çocuk haftası” olarak kutlanmıştır.
ULUSLARARASI ÇOCUK ŞENLİĞİ
1979 yılında UNESCO tarafından Dünya Çocuk Yılı ilan edilmesiyle, TRT tarafından dünyanın bütün çocuklarını kucaklayıp bir araya getirmeyi amaçlayan bir proje hazırlanmış ve böylelikle TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk şenliği ortaya çıkmıştır.
Eminim çoğunuz bu güzel şenliği hatırlıyorsunuzdur. Belki de aranızda bu festivale değişik ülkelerden konuk gelen yabancı minikleri ağırlayanlar bile vardır.
Ben her yıl büyük bir beğeni ile izlerdim bu şenliği. Halit Kıvanç’ın mükemmel sunumunu, minik konuklarla yaptığı eğlenceli sohbetleri ve de o miniklerin kendi ülkelerinin geleneksel dans gösterilerini izlemek için her yıl 23 Nisan’ı dört gözle beklerdim, bitene kadar ekran başından ayrılmazdım.
Galiba bizim zamanımızda 23 Nisan ayrı bir güzeldi. Belki de bana öyle geliyor ama gerçekten de ne kadar güzel kutlardık. Önce okulumuzda resmi törenler yapılırdı, şiirler okunur, gösteriler yapılırdı; sonra tüm okullar hep birlikte geçit törenine katılırdık. Sonrasında da evlerimizde televizyon karşısında, dünyanın bir çok ülkesinden gelen çocuklarla, çocuk şenliği ile bu özel günü kutlardık.
Ne mutlu bize gerçekten, ve de ne kadar şanslıyız ki dünyada çocuklarına bayram hediye edilen ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke bizim ülkemiz.
Ne mutlu Türk’üm diyene!
