Köşe Yazıları

Sıfırın Gizemi

Toplamada etkisiz, çarpmada yutan eleman , bölmede tanımsız, doğal ve tam sayı olabilen ,sayıların sonuna veya arasına gelerek daha fazla basamaklı sayılar oluşturmamızı sağlayan , kendi başına değersiz , sayı doğrusunda sağı pozitif solu ise negatifi gösteren O sayısının hikayesi bu haftaki konumuz.

Tasavvufa göre Tanrı mutlak varlığı temsil eden 1 (bir ) sayısıdır. Özün sayısı ve tüm sayıların başlangıcıdır. Tanrı’nın dışındaki varlıklar (0) sıfır kabul edilir.İnsan hayatı sıfırla başlayan sıfırla biten ve sonsuza kadar sürecek bir yaşam serüveninden ibarettir. Ezoterik öğretiler açısından sonsuzluğu , hiçliği ifade eden sıfır (0) bilgi ve inançla yoğunlaşarak tekamüle ulaştığında Bir’e ulaşmaya çalışır.

Günümüzde kullandığımız sayılar sembol olarak tarih boyunca büyük değişime uğramıştır.Ama sıfır sayısı, her zaman içi boş bir yuvarlak olarak kalmıştır. Sıfırın yuvarlaklığı hiçliği simgeleyen bir delik olarak algılanır. Hint okültizminde , bu yuvarlak yaşam döngüsü ya da ‘ölümsüzlük kıvrımı’ olarak yorumlanır.

Tarihsel ilerleyişinde , sembol şeklinde Mısırlılar MÖ 3000 yıllarında ilk defa kullanandılar. Babilliler tarafından MÖ 700-500 yılları arasında de ihtiyaç duyulduğu için iki paralel çizgiden oluşan bir sembol ile kullanmıştır. MS 2. yüzyılda, Eski Yunanlılar tarafından yokluk anlamına gelen bir kavram olarak kullanıldı ( matematiksel rakam olarak değil ) . Matematiksel bir rakam olarak ilk defa Hindistan’da , MS 632 yılında Brahmagupta kullanmıştır.

Tüm endişe ve arzularınızdan arınma halinde Nirvana’ya yani hiçliğe ulaşırsınız. Hiçliği ifade eden bu sembole ‘şunya’ adı verildi. Bugün de bu kelime kavram olarak hiç, sayı olarak sıfır anlamında kullanılır. Brahmagupta, 0’ı sayı olarak matematiksel işlemlerde kullanmıştır. Brahmagupta sayıların sıfıra bölümünden bir türlü sonuç alamamış ve gerçekleştirememiştir kaldı ki bu işlemin sonucu tanımsızdır. Bu olay onun matematik dehası olduğunu kanıtlar.

Matematik ve gökbilimci Harezmi MS 830 yıllarında , günümüzdeki sıfır sayısının kullanılmasını sağlayan Fars kökenli bilim insanıdır. Hindistan’da bulunduğu dönemde Brahmagupta’nın çalışmalarından etkilenmiş ve sıfırı geliştirerek kullanmıştır. Sıfır ve diğer dokuz rakam ile aritmetik işlemleri yapan ve ikinci dereceden denklemleri ilk defa uygulayarak çözen ” Cebir’i ”bilimini bulan bilim insanıdır.

Avrupalı Katolik Hıristiyanların , ,Haçlı Seferleriyle 1096-1272 yıllardan sonra Fars -Arap ve Doğu medeniyetindeki bilim, sanat , ve bunların eserleri , icatları Avrupa’ya taşınmıştır. Ticari yaşamda sıfırın , dokuz rakamına dönüştürülmesi veya sayıların sonuna sıfır eklenerek hile yapılmasından dolayı İtalya’da 1299 yılında bütün Arap rakamlarıyla birlikte sıfır da yasaklandı. Ayrıca sıfırdan negatif sayılara geçiş olduğundan dolayı borç kavramını meşrulaştırıyor , bu da ticari hesap karmaşasına neden oluyordu.

Rönesans aslında 14. yüzyılda , sıfırı içeren Arap sayı sisteminin gelmesiyle aritmetiğin siyah-beyaz dünyasının renklere dönüşümüyle başlamıştır. İngiltere’deki Oxford Üniversitesi’nde 15. yüzyılda sıfır Matematik ve bilimde kullanılmaya başlandı . Fransız filozof Descartes 17. yüzyılda koordinat sitemini buldu ve burada sıfırı başlangıç noktası olarak kabul etti . Bu sistem mühendislik , teknoloji ve grafiklerin temelini oluşturmaktadır.

Günümüzde uzaya roket gönderirken 10’dan geriye doğru sayarız ve sıfır bilinmeyene doğru açılan maceranın yeni kapısı gibidir . Sıfır tek bir tanımla asla sınırlandırılamayacak bir olguyu kapsar . Evreni ,boşluğu, yokluğu, kaosu, hiçliği sonların başlangıcını ifade edebilecek güce sahiptir.

Yazımı değerli büyüğümüz Sayın Vehbi Koç ‘un sözleriyle bitirmek istiyorum . Herkese güzel , mutlu pazarlar dilerim .

”Evin Varsa Bir sıfır koymalısın VARLIKLAR Hanene,
İşin Varsa Bir sıfır daha koymalısın,
İş seninse üç sıfır daha koymalısın,
İşin iyi gidiyorsa üç sıfır daha,
Araban Bir sıfır, VARSA,
Yazlığın Bir sıfır daha, VARSA
Daha sıralanabilir sıfırlar Hanesi…
Ancak, Sağlığın varsa bir koyarsın başına,
O zaman bütün sıfırlar anlamlı bir değere ulaşır.
Yoksa sonuç sıfırdır, hiç uğraşmayasın boş yere …”

Daha Fazla Göster

Rahmi Mart

Eğitimci

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

Başa dön tuşu
Kapalı